5. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1149 Karar No: 2018/2372 Karar Tarihi: 29.03.2018
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/1149 Esas 2018/2372 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, tefecilik suçunun kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli olduğunu ancak birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmadığını belirtti. Mahkeme ayrıca, kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunduğunu ve bu eylemlerin aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında yüksek miktarlarda paraların karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını belirtti. Buna göre, mahkeme sanığın tefecilik yaptığını belirlemek için kolluk araştırması yaptırılmasını ve vergi inceleme raporunda gösterilen kişilerden kanaat oluşturacak sayıda tanığın dinlenilmesini istedi. Mahkeme, eksik inceleme ile hüküm kurulduğundan dolayı, kararı bozdu. Kanun maddeleri, TCK'nın 241. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve CMUK'nın 321. maddesidir.
5. Ceza Dairesi 2016/1149 E. , 2018/2372 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Beraat
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: TCK"nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması; bu bağlamda, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından sanığın tefecilik yapıp yapmadığı hususunda kolluk araştırması yaptırılması, vergi inceleme raporunda gösterilen şahıslardan kanaat oluşturacak sayıda kişinin tanık olarak dinlenilmesi, 19/06/2012 tarihli vergi inceleme raporu ekindeki müştekinin 25/05/2012 tarihli beyanında sanıktan faizle borç para almadığına ilişkin beyanıyla mahkemedeki beyanı arasındaki çelişkinin giderilmesinden sonra hasıl olacak sonuca göre bir karara varılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.