Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4763
Karar No: 2019/1171
Karar Tarihi: 21.02.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/4763 Esas 2019/1171 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, bir taşınmazın tapu kaydının davalının adına yapıldığını, ancak bu taşınmazın miras payları oranında kendilerine ait olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tenkis istemişlerdir. Davalı ise taşınmazı 40 sene önce satın aldığını ve hak düşürücü sürenin geçtiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme, tapusuz taşınmazların zilyetliğin devri suretiyle gerçekleştirilen geçerli işlemlere karşı İçtihatı Birleştirme Kararı'nın uygulanmayacağına karar vererek davayı reddetmiştir. Dosya incelendiğinde dava konusu taşınmazın 1974 yılında senetsizden davalı adına tescil edildiği, tapusuz taşınmazlar bakımından 1974 tarihli İBK'nin uygulanma alanı olmadığı ve tenkis isteği için hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple mahkeme kararı doğru bulunmuş ve temyiz itirazı reddedilmiştir. Kanun maddeleri olarak, davaya konu olan İçtihatı Birleştirme Kararı ve tenkis isteği için Türk Medeni Kanunu'nun 571. maddesi belirtilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2016/4763 E.  ,  2019/1171 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, 471 parsel sayılı taşınmaz ortak mirasbırakanları ...’ye ait iken kadastro tespiti yapılırken davalının adına yazdırdığını, bilahare arazinin annesi adına kayıtlı olduğunu ve satılması halinde herkesin hissesini vereceğini beyan ettiğini, elde edilen ürünleri mirasçılara eşit olarak dağıttığını, ancak son zamanlarda taşınmazı satıp kimseye bir şey vermeyeceğini bildirdiğini ileri sürerek davaya konu taşınmazın tapu kaydının miras payları oranında iptali ile yine miras payları oranında tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, taşınmazı 40 sene önce kadastro tespiti yapılmadan satın aldığını, tespitin 1982 yılında kesinleştiğini ve 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tapusuz taşınmazların zilyetliğin devri suretiyle gerçekleştirilen geçerli işlemlere karşı 1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
    Davacılar, davalının 471 parsel sayılı taşınmazın ortak mirasbırakanları ...’ye ait iken kadastro tespiti yapılırken adına yazdırdığını, davalının arazinin annesine ait olduğunu ve satışı halinde herkesin hissesini vereceğini beyan ettiğini, elde edilen ürünleri mirasçılara eşit olarak dağıttığını, ancak son zamanlarda taşınmazı satıp kimseye bir şey vermeyeceğini söylediğini ileri sürerek davaya konu taşınmazın tapu kaydının davacıların miras payları oranında iptali ile miras payları oranında tenkisine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, taşınmazı 40 sene önce kadastro tespiti yapılmadan satın aldığını, tespitin 1982 yılında kesinleştiğini ve 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’nin 01.07.2007 tarihinde öldüğü, davanın 2015 yılında açıldığı ve dava konusu 471 parsel sayılı taşınmazın 1974 yılında senetsizden davalı adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İBK, mirasbırakanın tapulu taşınmazları bakımından uygulanabilir nitelikte olup, tapusuz taşınmazlar menkul hükmünde olduğundan ve teslimle mülkiyet geçeceğinden, bu tür taşınmazlar bakımından 1974 tarihli İBK’nin uygulama alanı yoktur.
    Öte yandan, tenkis isteği için de Türk Medeni Kanununun 571. maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır. Davanın reddedilmiş olması, bu gerekçe ve sonucu itibariyle doğru olduğuna göre davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 15.20 .-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 21/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi