19. Hukuk Dairesi 2018/1775 E. , 2020/145 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki görülmekte olan menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekillerince istinaf edilmesi üzerine İzmir BAM 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının süt fabrikasında süt ürünlerini işleme işiyle uğraştığını, 09.12.2015 ve 14.12.2015 tarihli faturalar ile davalıdan satın aldığı ve karşılığında 50.750,00 TL bedelli çek verdiğini yoğurt bardaklarının 17.03.2015 tarihinde kullanılmaya başlandığında bardaklardaki üretim hatasına bağlı olarak makineye sıkışma yaptığını ve dolumun gerçekleştirilemediğini, davalıya keşide edilen ... 3. Noterliği"nin 21.03.2016 tarihli ihtarı ile ayıp ihbarında bulunulduğunu, davalının söz konusu faturaları ve çeki davacı aleyhine icra takibine koyduğunu, icra takibinin kesinleştiğini ileri sürerek takibe konu bedelsiz kalan çekten ve fer"ilerinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, icra dosyasına yatırılacak paranın istirdadına, %20 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 6102 sayılı TTK"nın 23/c maddesine göre davacıya 09.12.2015 ve 14.12.2015 tarihlerinde teslim edilen ürünlerin 21.03.2016 tarihli ihtarname ile ayıplı oldukları bildirildiğinden davacının ayıp ihbarının süresinde olmadığını, davacının keşide ettiği çekin karşılıksız çıkması üzerine alacağın tahsili için dava konusu icra takibinin başlatıldığını savunarak, davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, uyuşmazlığın ticari satım konusu malın ayıplı olması sebebiyle satım bedeli olarak verilen çekin bedelsizliğine dayalı menfi tespit istemine ilişkin olduğu, dava konusu ürünleri 09.12.1015 tarihinde aldığını bildiren davacının bu ürünlerin ayıplı olduğunu davalıya ... 3. Noterliği"nin ihtarnamesiyle 21.03.2016 tarihinde bildirdiğini, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK"nın 23/c maddesinde belirtilen sürede davacının ayıp ihbarında bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, satılan yoğurt bardaklarının 09.12.2015 ve 14.12.2015 tarihlerinde davacıya teslim edildiği, malların ayıplı olduğunun makinede kullanım esnasında öğrenildiği, ayıp ihbarının 21.03.2016 tarihinde satıcıya yapıldığı, yoğurt bardaklarının makineye sıkışması durumunun muayene ile anlaşılabilecek nitelikte olduğu, 6102 sayılı TTK"nın 23/1-c maddesinde belirtilen sürelere uyulmayarak gözden geçirme ve satıcıya bildirme yükümlülüğü süresi içerisinde yerine getirilmediğinden davacı davalı-satıcıya karşı olan seçimlik haklarını kullanamayacağı, ilk derece mahkemesince davanın reddine yönelik verilen kararda isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle, muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’ nin 2017/1069 esas ve 2018/316 karar ve 08/03/2018 tarihli hükmün ONANMASINA, dosyanın ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 29.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.