Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/11376
Karar No: 2020/10867
Karar Tarihi: 19.10.2020

Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/11376 Esas 2020/10867 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi         2020/11376 E.  ,  2020/10867 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    05.11.2015 tarihinde kurulan hükmü 1412 sayılı CMUK’nın 310/3. maddesinde öngörülen bir aylık yasal süre içinde 01.12.2015 tarihinde temyiz eden o yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde;
    I. Sanık hakkında mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1-Müşteki ve tanığın aşamalardaki beyanına göre, olay günü suça sürüklenen çocuk ile sanığın, müşteki Maksut’un işlettiği dondurmacı dükkanına geldikleri, sanık ...’ın, bir adet sütlaç istediği ve bunun karşılığında müştekiye 100 TL.’lik bir banknot verdiği, bu esnada müştekinin yanında çalışan tanık İsmail’i kasanın yanından uzaklaştırmak amacıyla suça sürüklenen çocuğun sürekli tatlı tezgahındaki farklı tatlıların fiyatını sorarak oyaladığı, sanığın müştekiye bozuk parası olduğunu söyleyerek 100 TL.’yi geri istediği ve müştekinin parayı sanığa iade ettiği, sanığın bir miktar bozuk parayı müştekiye vermesine rağmen söz konusu bozuk paraların tatlıyı ödemeye yeterli olmadığı, bu esnada dükkana bir kaç müşterinin girdiği ve içerinin kalabalıklaşmaya başladığı, sanığın müştekiye ilk başta verdiği 100 TL. ‘yi kastederek, iki 50’lik yapmasını istediği, müştekinin 100 TL’yi geri verip vermediğini hatırlamadığı için, sanığa iade edip etmediğini sorduğu ve fakat sanığın ellerini havaya kaldırarak 100 TL.’sini geri almadığını ifade etmesi üzerine iki 50 TL’lik banknotu sanığa verdiği ve devamında sanık bu iki 50 TL.’den birini müştekiye uzatarak aldığı tatlının parasını ödemek istediği ve müştekinin de sanığa para üstü vermesini müteakip sanık ve suça sürüklenen çocuğun iş yerinden ayrıldığı, bu suretle hileli ve baskın davranışlarıyla mağduru yanılgıya düşürerek menfaat elde etmeleri şeklindeki eylemlerinin 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek, sanıklar hakkında aynı Kanun’un 142/1-b maddesi ile uygulama yapılması,
    2- 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ile uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, uzlaştırma işlemi yapılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3-Kabule göre de,
    Dosya içeriğine göre 95 TL. menfaat elde eden sanığın kovuşturma aşamasında, müştekinin hesabına 50 TL. göndermesi naza alındığında, müştekiden kısmi iadeye rızasının olup olmadığı sorularak sonucuna göre sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediği değerlendirilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
    II. Suça sürüklenen çocuk hakkında mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Dosya içeriğine, müşteki ve tanığın aşamalardaki beyanına göre, olay günü suça sürüklenen çocuk ile sanığın, müşteki Maksut’un işlettiği dondurmacı dükkanına geldikleri, sanık ...’ın, bir adet sütlaç istediği ve bunun karşılığında müştekiye 100 TL.’lik bir banknot verdiği, bu esnada müştekinin yanında çalışan tanık İsmail’i kasanın yanından uzaklaştırmak amacıyla suça sürüklenen çocuğun sürekli tatlı tezgahındaki farklı tatlıların fiyatını sorarak oyaladığı, sanığın müştekiye bozuk parası olduğunu söyleyerek 100 TL.’yi geri istediği ve müştekinin parayı sanığa iade ettiği, sanığın bir miktar bozuk parayı müştekiye vermesine rağmen söz konusu bozuk paraların tatlıyı ödemeye yeterli olmadığı, bu esnada dükkana bir kaç müşterinin girdiği ve içerinin kalabalıklaşmaya başladığı, sanığın müştekiye ilk başta verdiği 100 TL. ‘yi kastederek, iki 50’lik yapmasını istediği, müştekinin 100 TL’yi geri verip vermediğini hatırlamadığı için, sanığa iade edip etmediğini sorduğu ve fakat sanığın ellerini havaya kaldırarak 100 TL.’sini geri almadığını ifade etmesi üzerine iki 50 TL’lik banknotu sanığa verdiği ve devamında sanık bu iki 50 TL.’den birini müştekiye uzatarak aldığı tatlının parasını ödemek istediği ve müştekinin de sanığa para üstü vermesini müteakip sanık ve suça sürüklenen çocuğun iş yerinden ayrıldığı, bu suretle hileli ve baskın davranışlarıyla mağduru yanılgıya düşürerek menfaat elde etmeleri şeklindeki eylemlerinin 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla;
    Suç tarihi itibariyle 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 31/3 maddelerinde dolandırıcılık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Kanun"un 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerine göre belirlenen 7 yıl 12 aylık dava zamanaşımının, suçun işlendiği 05.12.2010 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 19.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi