5. Ceza Dairesi Esas No: 2016/749 Karar No: 2018/2368 Karar Tarihi: 29.03.2018
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/749 Esas 2018/2368 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, tefecilik suçundan sanıkların mahkumiyetine karar vermiş ancak suç tarihi ile hüküm tarihi arasında zamanaşımı gerçekleşmiş ve bu nedenle hükümlerin düşmesine hükmetmiştir. Sanıkların tefecilik suçunun, 2279 sayılı Kanunun 17. maddesine uygun olarak ödünç paranın verildiği tarihte işlendiği belirtilmiştir. Suçun ceza sınırı, 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 5 yıllık asli ve 7 yıl 6 aylık ilaveli zamanaşımı süresine tabi bulunduğu ifade edilmiştir. Kanuna aykırı bir durum tespit edildiği için hükümler bozulmuş ancak yeniden yargılama gerektirmediği için kamu davaları düşürülmüştür. Kararda geçen kanun maddeleri; 2279 sayılı Kanunun 17. maddesi, 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddeleridir.
5. Ceza Dairesi 2016/749 E. , 2018/2368 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Tefecilik suçunda suç tarihi kazanç maksadıyla ödünç paranın verildiği tarih olup tefeciliğe konu olduğu iddia edilen paranın sanık ... tarafından katılana 2005 yılı Ocak ayında verildiği, sonradan aynı borç paranın faizi için verilen senedin suç tarihini değiştirmeyeceği, bu itibarla sanıkların üzerine atılı tefecilik suçunun ödünç paranın verildiği tarihte yürürlükte bulunan 2279 sayılı Kanunun 17. maddesine uyduğu, maddede öngörülen cezanın üst sınırı itibariyle 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 5 yıllık asli ve 7 yıl 6 aylık ilaveli zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, suç tarihi ile hüküm tarihi olan 13/06/2013 arasında bu sürenin gerçekleştiği ve kamu davalarının zamanaşımı sebebiyle düşmesine karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan mahkumiyet hükümleri kurulması, Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 29/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.