
Esas No: 2019/101
Karar No: 2019/12198
Karar Tarihi: 10.06.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/101 Esas 2019/12198 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık ... hakkında mağdur ..."e yönelik hakaret eylemi nedeniyle kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığın üzerine atılı hakaret suçunun takibi şikayete bağlı suçlardan olması, mağdur ..."in hükümden sonra 29.09.2015 havale tarihli dilekçe ile sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini bildirmesi, sanığın da 29.09.2015 tarihli dilekçesiyle şikayetten vazgeçmeyi kabul ettiğini bildirmesi karşısında, atılı hakaret suçunun takibi şikayete bağlı suçlardan olması ve mağdurun şikayetten vazgeçmesi nedeniyle, TCK’nin 73/4 ve CMK’nin 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA ve şikayetten vazgeçme nedeniyle TCK’nin 73/4 ve CMK’nin 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının DÜŞÜRÜLMESİNE,
2) Sanık ... hakkında mağdur ..."e yönelik tehdit eylemi nedeniyle kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nin 106/1-1. cümle kapsamındaki tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alınmış ise de, sanık ... mağdur ..."e yönelik olarak tehdit suçu ile aynı zamanda 5237 sayılı TCK"nin 86/1,86/3-e ve 87/1-d-son maddelerinde düzenlenen nitelikli yaralama suçunu da birlikte işlediği anlaşıldığından ve CMK"nin 253/3. maddesinin 2. cümlesine göre; “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümleri uygulanmaz” hükmü dikkate alınarak tebliğnamedeki 2. Numaralı paragrafının b-aa. bendinde belirtilen bozma görüşüne yine sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Bursa 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 03.07.2012 tarihli 2011/224 Esas 2012/876 Karar sayılı ilam ile sanığın TCK"nin 86/2 ve 86/3-a maddelerinde düzenlenen eşe karşı yaralama suçundan cezalandırıldığı, bu haliyle bu ilama konu suçun uzlaşma kapsamında kalmadığı anlaşılmakla tebliğnamenin 2. numaralı paragrafının b-bb. bendinde belirtilen bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
a) Sanık ..."nın suçlamayı kabul etmediği, mağdur ..."in soyut iddiası dışında sanığın katılana tehdit ettiğine dair her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre;
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle belirtilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA,
3) Sanık ... hakkında mağdur ..."e yönelik yaralama eylemi nedeniyle kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Bursa 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 03.07.2012 tarihli 2011/224 Esas 2012/876 Karar sayılı ilam ile sanığın TCK"nin 86/2 ve 86/3-a maddelerinde düzenlenen eşe karşı yaralama suçundan cezalandırıldığı, bu haliyle bu ilama konu suçun uzlaşma kapsamında kalmadığı anlaşılmakla tebliğnamenin 3. numaralı paragrafının b-aa. bendinde belirtilen bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
a) Olayın başlangıcına ilişkin ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı anlatımlar bulunduğu gözetilerek, mahkemece ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı hususunun şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmeye çalışılması, bu hususun tespit edilememesi halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih, 2002/4-238 Esas ve 2002/367 sayılı kararı gereğince şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilmesiyle TCK"nin 3. maddesinde yer alan orantılılık ilkesi de nazara alınarak TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin makul oranda uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle belirtilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA,
4) Sanık ... hakkında mağdurlar ... ve ..."e yönelik yaralama eylemleri nedeniyle kurulan mahkumiyet hükümlerinin ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
a) Olayın başlangıcına ilişkin ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı anlatımlar bulunduğu gözetilerek, mahkemece ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı hususunun şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmeye çalışılması, bu hususun tespit edilememesi halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih, 2002/4-238 Esas ve 2002/367 sayılı kararı gereğince şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilmesiyle TCK"nin 3. maddesinde yer alan orantılılık ilkesi de nazara alınarak TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin makul oranda uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle belirtilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA, 10.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.