Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7937
Karar No: 2020/301
Karar Tarihi: 07.01.2020

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2019/7937 Esas 2020/301 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2019/7937 E.  ,  2020/301 K.

    "İçtihat Metni"

    Tehdit suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-1. cümle ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Kayseri 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/01/2019 tarihli ve 2018/127 esas, 2019/136 karar sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 12/09/2019 gün ve 94660652-105-38-8027-2019-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/09/2019 gün ve 2019/92977 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    "Somut olayda, kasten yaralama ve tehdit suçlarından kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde kasten yaralama suçundan beraatine, tehdit suçu yönünden ise mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmış ise de, sanık hakkında üstsoya karşı yaralama suçundan beraat kararı verilmesi karşısında, tehdit suçu yönünden uzlaştırmaya engel olan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "Uzlaşma" başlıklı 253/3. maddesinde yer alan ".... Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenlemenin uygulama imkanının kalmayacağı, bu hali ile tehdit suçu yönünden 5271 sayılı Kanunu’nun 253. maddesindeki esas ve usullere göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için yargılama dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    I-Olay:
    Tehdit suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-1. cümle ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Kayseri 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/01/2019 tarihli ve 2018/127 esas, 2019/136 karar sayılı kararının, sanığın üzerine atılı bulunan 5237 sayılı Kanun’un 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin 02/12/2016 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değiştirilmesi ile uzlaşmaya tabi hale gelmesi ve sanık hakkında uzlaşmaya tabi olmayan üstsoya karşı kasten yaralama suçundan beraat hükmü kurulması karşısında, mağdur ve sanığa tehdit suçundan aşamalarda usulüne uygun uzlaşma teklifi yapılmadığı cihetle, 5271 sayılı Kanun"un 253 ve 254. maddelerinde 6763 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik de nazara alınarak, dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilerek uzlaştırma işlemlerinin yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Sanık ..."un TCK"nın 106/1-1. cümlesine uyan tehdit eylemi yönünden, uzlaştırma işlemlerinin yapılmasının gerekip gerekmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    Uzlaştırma, 6763 sayılı Kanun"la değişik CMK"nın 253. maddesinde ayrıntılarıyla düzenlenmiş, mahkeme tarafından uzlaştırmaya ilişkin anılan Kanunun 254. maddesinde "(1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253. maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir. (2) Uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkeme, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde; sanık hakkında, 231. maddedeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilir. Geri bırakma süresince zamanaşımı işlemez. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, mahkeme tarafından, 231. maddenin onbirinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hüküm açıklanır." denilmiştir.
    Uzlaştırmanın asıl olarak soruşturma evresinde yapılması gereken bir işlem olduğu, kovuşturma aşamasında uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasının ise istisnai olarak Cumhuriyet savcısı tarafından uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde mümkün olduğu kabul edilmelidir.
    Uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde uzlaştırmanın uygulanması gerekmekte olup uzlaşma başarıyla gerçekleşir ve edim bir defada yerine getirilirse kamu davasının düşmesine karar verilecektir.
    İncelenen dosyada;
    Sanık ... hakkında, babası olan mağdura "seni öldüreceğim" demek ve vurmak suretiyle tehdit ve üstsoya karşı kasten yaralama suçlarını işlediğinden bahisle TCK"nın 106/1-1. cümle ve 86/2, 86/3-a, 29. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davasının açıldığı, yargılama neticesinde Kayseri 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/01/2019 tarihli ve 2018/127 esas, 2019/136 karar sayılı kararıyla sanığın, üstsoya karşı kasten yaralama suçundan beraatine, tehdit suçundan ise TCK"nın 106/1-1. cümle, ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, üstsoya karşı kasten yaralama suçundan kurulan beraat ve tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün istinaf kanun yoluna konu edilmeksizin kesinleştiği, yargılama aşamasında taraflar arasında uzlaştırmaya ilişkin herhangi bir işlem yapılmadığı anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
    Sanığa isnat edilen suçların, CMK"nın 253/3. maddesi kapsamında birlikte işlendiği hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Sanığın tehdit suçuyla birlikte işlediği iddia olunan TCK"nın 86/2, 86/3-a. maddesi kapsamındaki üstsoya karşı kasten yaralama suçu, suç ve karar tarihi itibariyle uzlaştırma kapsamında bulunmamaktadır. TCK"nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçu ise müstakil işlendiğinde, hem suç tarihi hem de karar tarihi itibariyle uzlaştırma kapsamındadır ancak somut olayda, üstsoya karşı kasten yaralama suçuyla birlikte işlendiği için CMK"nın 253. maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanmaz" şeklindeki düzenleme nedeniyle uzlaştırma kapsamı dışında kalmıştır.
    Çözülmesi gereken sorun, hüküm kurulurken uzlaştırma kapsamında olmayan suç ile ilgili olarak beraat hükmü kurulması halinde, sübutunda sorun olmayan, suç ve karar tarihi itibariyle uzlaştırma kapsamında bulunan TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçuyla ilgili nasıl bir yol izleneceğidir.
    Bu bağlamda, her iki suçtan yargılama devam ederken hakimin uzlaştırmaya tabi olacağını öngördüğü suçla ilgili olarak dosyayı soruşturma bürosuna göndermesi veya bu düşünceyle tefrik kararı vermesi durumunda, uzlaştırma kapsamında olmayan suç açısından beraat kararı verileceği izlenimi oluşabileceği cihetle, bu hususun ihsası rey olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin belirlenmesi gerekir.
    Bu sorunun CMKnın 226. maddesinde düzenlenen ek savunma konusuyla birlikte değerlendirilmesi gerekir. Anılan madde "(1) Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez. (2) Cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır. (3) Ek savunma verilmesini gerektiren hâllerde istem üzerine sanığa ek savunmasını hazırlaması için süre verilir. (4) Yukarıdaki fıkralarda yazılı bildirimler, varsa müdafie yapılır. Müdafii sanığa tanınan haklardan onun gibi yararlanır." biçimdedir. Maddeden de anlaşılacağı üzere suçun hukuki niteliği değişir ya da cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirir durumun ortaya çıkması halinde hakim sanık ya da müdafiine ek savunma hakkı tanıyacaktır ancak, bu durum yasal düzenleme nazara alındığında hakim açısından ihsası rey olarak nitelendirilemeyecektir.
    Bu düzenlemeye kıyasen, uzlaştırmaya tabi olan bir suçla uzlaştırmaya tabi olmayan bir suçun yargılaması devam ederken, hakimin uzlaştırmaya tabi olacağını öngördüğü suçla ilgili olarak dosyayı soruşturma bürosuna göndermesi veya bu düşünceyle tefrik kararı vermesi durumunda uzlaştırma kapsamında olmayan suç açısından ihsası reyde bulunduğundan bahsedilemeyecektir.
    Çözülmesi gereken bir diğer husus da "suçun işlenmiş olması" halinden ne anlaşılması gerektiğinin belirlenmesidir.
    Anayasanın 38/4. maddesinde, suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimsenin suçlu sayılamayacağı belirtilmiştir. Yine AİHS"in 6. maddesinin ikinci fıkrasında "bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar suçsuz sayılır" denilmiştir. Amacı somut olayda maddi gerçeğe ulaşarak adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasını önlemek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmek olan ceza muhakemesinin en önemli ve evrensel ilkelerinden birisi de öğreti ve uygulamada; "suçsuzluk" ya da "masumiyet karinesi" olarak adlandırılan kuralın bir uzantısı olan ve Latincede; "in dubio pro reo" olarak ifade edilen "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, sanığın isnat edilen suçu işlediğine hükmedilmesi ve bu hükmün kesinleşmesi durumunda, suçun işlendiğinden bahsedilebilecektir.
    Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
    Sanığın işlediği iddia olunan TCK"nın 86/2 ve 86/3-a maddelerinde düzenlenen üstsoya karşı kasten yaralama suçu müstakilen uzlaştırmaya tabi değildir. Yine sanığa isnat edilen anılan Yasanın 106. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen tehdit suçu ise uzlaşmaya tabidir ancak, somut olayda üstsoya karşı kasten yaralama suçuyla birlikte işlendiğinin iddia edilmesi nedeniyle CMK"nın 253/3. maddesindeki düzenleme uyarınca uzlaştırma kapsamı dışında kalmıştır. Yapılan yargılama neticesinde ise, sanığın üstsoya karşı kasten yaralama suçundan beraatine hükmolunmuş olması nedeniyle anılan suçun işlendiğinden bahsedilemeyeceği için, tehdit suçu yönünden uzlaştırmaya engel olan CMK"nın 253/3. maddesinin uygulanma olanağı kalmamıştır. Tehdit suçu yönünden CMK"nın 254. maddesi gereğince uzlaştırma işlemlerinin yapılması gerekmektedir.
    Tüm bu nedenlerle; uzlaştırma işlemleri gerçekleştirilmeden kurulan ve tehdit suçundan sanık ..."un, TCK"nın 106/1-1. cümle ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına dair Kayseri 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/01/2019 tarihli ve 2018/127 esas, 2019/136 karar sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
    IV-Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Kayseri 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 31/01/2019 tarihli ve 2018/127 esas, 2019/136 karar sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-b maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 07/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi