4. Ceza Dairesi 2019/6258 E. , 2020/300 K.
"İçtihat Metni"Sair tehdit suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2. cümle, 43/2, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 600,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, Kayseri 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli ve 2017/735 esas, 2018/396 karar sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/08/2019 gün ve 80754 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı sair tehdit suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikâyete bağlı suçlardan olması ve müştekiler ... ve ..."ın yargılama aşamasında 13/02/2018 tarihli 2 nolu celsede sanık hakkındaki şikâyetlerinden vazgeçmesi karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 73/4. maddesinde yer alan “Kovuşturma yapılabilmesi şikâyete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.” şeklindeki düzenlemeye nazaran, sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Sair tehdit suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-2. cümle, 43/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 600,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Kayseri 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli ve 2017/735 esas, 2018/396 karar sayılı kararının, sair tehdit suçunun soruşturulmasının ve kovuşturulmasının şikâyete tabi olduğu, suçun mağdurları ... ve ..."ın 13/02/2018 tarihli duruşmada alınan beyanlarında sanık hakkındaki şikâyetlerinden vazgeçmeleri karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 73/4. ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan davanın anılan suçlar yönünden düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Mağdurlar ... ve ..."ın yargılama sırasında şikayetlerinden vazgeçmelerine karşın, kovuşturulması şikayete bağlı olup TCK"nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçundan, sanık ... hakkında mahkumiyet hükmü kurulmasında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
TCK"nın soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar kenar başlıklı 73. maddesi; "(1) Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. (2) Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikayet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar. (3) Şikayet hakkı olan birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirirse bundan dolayı diğerlerinin hakları düşmez. (4) Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz. (5) İştirak halinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikayetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar. (6) Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez. (7) Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz." biçimindedir.
TCK"nın 106. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde, malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte, mağdurun şikayeti üzerine, sanık hakkında altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunacağı belirtilmiştir.
İncelenen dosyada; sanık ... hakkında mağdurlar ... ve ..."a yönelik eylemleri nedeniyle TCK"nın 125/1, 125/3-a, 43/1 ve 106/1-1. cümle ile 43/1. maddeleri uyarınca yargılanıp cezalandırılması talebiyle kamu davasının açıldığı, mağdurlar ... ve ..."ın 13/02/2018 tarihli duruşmada şikayetçi olmadıklarını beyan ettiği, sanığın da 25/04/2018 tarihli duruşmada şikayetten vazgeçme olursa kabul ettiğini ifade ettiği, eylemin TCK"nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanığa ek savunma verildiği, yargılama neticesinde Kayseri 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli ve 2017/735 esas, 2018/396 karar sayılı kararıyla, görevli memura hakaret suçundan sanığın mahkumiyetine, sair tehdit suçundan da sanığın TCK"nın 106/1-2. cümle, 43/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 600,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, görevli memura hakaret suçundan kurulan hükmün istinaf kanun yoluna konu edildiği, sair tehdit suçundan tayin olunan cezanın türü ve miktarı itibariyle hükmün kesin nitelikte olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
Sanığa isnat olunan ve TCK"nın 106. maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçunun kovuşturulmasının şikayete bağlı olması, TCK"nın 73. maddesinin dördüncü fıkrasında, kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesinin davayı düşüreceğinin, anılan maddenin altıncı fıkrasında da kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçmenin onu kabul etmeyen sanığı etkilemeyeceğinin belirtilmesi, mağdurların hükümden önce 13/02/2018 tarihli duruşmada şikayetlerinden vazgeçmesi, sanığın da şikayetten vazgeçme olursa kabul edeceğini ifade etmesi ve mağdurların şikayetinden vazgeçmesine itirazının bulunmadığının
anlaşılması karşısında, sair tehdit suçundan kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın TCK"nın 106/1-2. cümle, 43/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 600,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Kayseri 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli ve 2017/735 esas, 2018/396 karar sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1)Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarnamede yer alan bozma nedeni yerinde görüldüğünden, sanık hakkında sair tehdit suçundan kurulan, Kayseri 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli ve 2017/735 esas, 2018/396 karar sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2)Yargılamanın tekrarlanması yasağı nazara alınarak ve aynı Kanun maddesinin 4-d fıkrasına göre bozma nedeninin, cezanın kaldırılmasını gerektirdiği anlaşıldığından, sanık ..."ın sair tehdit suçundan cezalandırılmasına ilişkin hüküm fıkralarının,
“1)Sanık ... hakkında tehdit suçundan TCK"nın 106/1-1. cümlesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış ise de, yargılama neticesinde sanığın eyleminin kovuşturulması şikayete bağlı olan TCK"nın 106/1-2. cümlesi kapsamında sair tehdit suçunu oluşturduğu, mağdurlar ... ve ..."ın 13/02/2018 tarihli duruşmada şikayetlerinden vazgeçtiği, sanığın da şikayetten vazgeçme olursa kabul edeceğini ifade ettiği ve mağdurların şikayetinden vazgeçmelerine itirazının bulunmadığı anlaşıldığından, TCK"nın 73/4 ve CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının DÜŞMESİNE,
2)Bu suça ilişkin yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına,” şeklinde DÜZELTİLMESİNE, bozulan kararda yer alan diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, 07/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.