17. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3351 Karar No: 2019/7561 Karar Tarihi: 20.05.2019
Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2018/3351 Esas 2019/7561 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık ve suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri, yerel mahkemece temyiz edilerek 17. Ceza Dairesinde görülmüştür. Temyiz kanun yoluna başvuru hakkı olan tarafların kararın tefhim veya tebliğ yoluyla öğrenmeleri gerektiği, duruşmadan haberdar edilmeleri gerektiği ve gerekçeli kararın tebliğ edilmesiyle suçtan zarar görenlerin davadan haberdar olacağı belirtilmiştir. Duruşmadan haberdar olmayan mağdur, şikâyetçi veya suçtan zarar görenin gerekçeli kararın tebliğ edilmesiyle kararı temyiz etme imkânı bulacağı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren mağdur, şikâyetçi veya suçtan zarar görenin hükmü temyiz etmesine göre temyizin kapsamının belirleneceği ifade edilmiştir. CMK'nın 234. maddesinde düzenlenen mağdur, şikâyetçi veya suçtan zarar görene davadan haberdar olma hakkı, hükmün açıklanması ve tebliğiyle sağlanacak, ayrıca, 5271 sayılı CMK'nun 260. maddesi uyarınca hükmü temyiz etme hakkı olan katılana, iddianame ile duruşma günü tebliğ edilmeyen Hazineye, temyiz süresi ve nasıl başvurulacağı açıklamalı davetiye ile tebliğ edilecektir. Kanun maddeleri; CMK'nın 234., 260/1. ve 5271 sayılı CMK'nun 35. maddeleridir.
17. Ceza Dairesi 2018/3351 E. , 2019/7561 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜMLER : Mahkumiyet Satıcı
Yerel mahkemece sanık ve suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 28.02.2017 tarih, 2016/13-294 Esas ve 2017/116 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere,” Temyiz mahkemesince bir temyiz davasının görülebilmesi için, temyiz kanun yoluna başvuru hakkı bulunanların tamamının kararı tefhim veya tebliğ yoluyla öğrenmelerinin sağlanması kanuni bir zorunluluktur. Nitekim 5271 sayılı CMK’nun “Kararların açıklanması ve tebliği” başlıklı 35. maddesinin 2. fıkrasında; “Koruma tedbirlerine ilişkin olanlar hariç, aleyhine kanun yoluna başvurulabilecek hâkim veya mahkeme kararları, hazır bulunamayan ilgilisine tebliğ olunur” hükmü yer almaktadır. Mağdur, şikâyetçi ve suçtan zarar görenin yargılama aşamasında öncelikle duruşmadan haberdar edilmesi gerekmektedir. CMK"nun 234. maddesinde düzenlenen bu hakkın kullandırılmaması kanuna aykırıdır. Kanun koyucu, CMK"nun 234. maddesine aykırı davranılması durumunda anılan hukuka aykırılığın telafisine imkân sağlayacak şekilde bir düzenlemeye yer vermiş ve "Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş olanlara" kanun yoluna başvurma hakkı tanımıştır. Bu hakkın kullanılabilmesi için de yargılama sonucunda verilen kararın aynı Kanun"un 35. maddesi uyarınca mağdur, şikâyetçi veya suçtan zarar görene tebliği gerekmektedir. Gerekçeli kararın tebliğ edilmesiyle suçtan zarar gören geç de olsa davadan haberdar olarak kararı temyiz etme imkânı bulmuş olacaktır. Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren mağdur, şikâyetçi veya suçtan zarar görenin hükmü temyiz edip etmemesine göre de temyizin kapsamı belirlenecektir. Yerel mahkemece duruşmadan haberdar olmayan mağdur, şikâyetçi veya suçtan zarar görene gerekçeli karar tebliğ olunmamış ise temyiz aşamasında bu eksikliğin Özel Dairece 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 40. maddesi uyarınca verilecek, uygulamada "Tevdi kararı" adı verilen kararla mahallinde mahkemesince giderilmesinin istenilmesi gerekir; yoksa temyiz incelemesine geçilerek bozma kararı verilmek suretiyle bu eksiklik giderilemez. Aksi halde temyiz kanun yoluna başvuru hakkı bulunan bir tarafın kararı öğrenmesi sağlanmadan temyiz incelemesi yapılmış olur ve aleyhe temyiz bulunmayan hallerde bozulan hükümdeki ceza miktarı sanık lehine kazanılmış hak teşkil eder. ./..
Duruşmadan haberdar olmayan mağdura, şikâyetçiye veya suçtan zarar görene gerekçeli kararın tebliğinden sonra, hükmün temyiz edilmesi durumunda CMK"nun 260. maddesi uyarınca "Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören" sıfatı ile temyizi incelenecektir. Tebliğe rağmen hükmün temyiz edilmemesi durumunda ise Özel Dairece diğer temyiz talepleri kapsamında dosya incelenecek, ancak CMK"nun 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılması gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilemeyecektir. Bu açıklamalar ışığında; kararın, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan ve 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyiz etme hakkı olan, iddianame ile duruşma günü tebliğ edilmeyen Hazineye, hükmü temyiz etme yetkisi olduğu, nereye, nasıl ve ne şekilde başvurabileceği, temyiz süresi de gösterilmek suretiyle, açıklamalı davetiye ile tebliğ edilerek, sunarsa temyiz dilekçesi eklendikten ve bu hususta ek tebliğname de düzenlendikten sonra incelenmek üzere dairemize gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE, 20.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.