3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4228 Karar No: 2019/12194 Karar Tarihi: 10.06.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/4228 Esas 2019/12194 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 2019/4228 E., 2019/12194 K. numaralı kararın temyizi sonucu incelenmiştir. Sanık adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunduğu halde, hakkında 5237 sayılı TCK'nin 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz edilmediği için bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak, iddianamede talep edilmemesine rağmen, suça sürüklenen çocuğa ek savunma hakkı verilmeden, 5237 sayılı TCK'nin 87/1-son maddesinin sanık aleyhine uygulanması ve sanık lehine 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması nedeniyle karar bozulmuştur. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli kararı nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 29., 53. ve 58. maddeleri ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 226. maddeleri kararda yer almaktadır.
3. Ceza Dairesi 2019/4228 E. , 2019/12194 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunduğu halde hakkında 5237 sayılı TCK"nin 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 1) İddianamede talep edilmediği halde, suça sürüklenen çocuğa 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden, 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin sanık aleyhine uygulanmasına karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 2) Tarafların karşılıklı olarak kavga ettikleri olayda, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanlar bulunduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.