Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2020/3422
Karar No: 2021/4863
Karar Tarihi: 06.10.2021

Danıştay 4. Daire 2020/3422 Esas 2021/4863 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/3422
Karar No : 2021/4863

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : ...

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, hakkında düzenlenen vergi tekniği raporuna dayanılarak takdir komisyonu kararıyla belirlenen matrahlar üzerinden re'sen tarh edilen 2010 yılı vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile geçici verginin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararda; dava dilekçesinde davacı tarafından vergi tekniği raporunda bahsi geçen faturaların sahte olduğu hususu ikrar edilmekle birlikte söz konusu sahte faturaların düzenlenmesinde kendisine atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı ileri sürüldüğünden, vergi tekniği raporu ile söz konusu faturaların sahte olarak düzenlenip düzenlenmediği hususunun incelenmesinin gerekmediği, uyuşmazlığın çözüme kavuşması için söz konusu sahte faturaların düzenlenmesinde davacının kusurunun bulunup bulunmadığı hususunun irdelenmesi gerektiği, davacının söz konusu fiil nedeniyle yargılandığı ....Asliye Ceza Mahkemesi'nin E.... sayılı dosyasında özetle: 17/06/2014 tarihli duruşmada tanık sıfatıyla ifade veren ...'nün yeminli ifadesinde; "muhasebecilik yaptığını, ...'nın kendisinden elektronik eşya toptancılığı ticareti için iş yeri açması nedeniyle muhasebe defterlerini tutmasını talep ettiği, bunun üzerine 2010 yılı Ocak ayında defterlerini tutmaya başladığını, mükellefiyetin ... adına olduğunu, iş yerinden faturaları almaya kendisinin veya elemanlarının gittiğini, aynı yıl Ekim ayı irtibatlarının kesildiği, kapanışlarını da bu kişilerce verildiği, bu süreçte ...'ı hiç görmediği, 2013 yılı Nisan ayında vergi müfettişinin kendisini çağırdığını, mükellefle irtibat kuramadığını, defter ve belgelerin kendisinde olduğunu, isterlerse verebileceklerini, müfettişin defter ve belgeleri istemediğini, 2013 yılı Ekim ayında ise ...'ın kendisini bularak yanına geldiğini ve imza karşılığında defter ve belgeleri kendisine verdiğini" beyan ettiği, yapılan kriminal incelemede ise; "yapılan mukayese sonucunda irsaliyeli faturalardaki el yazıları ve imzaların ...'ın el ürünü olduğuna dair kaligrafik ve grafolojik irtibatın bulunmadığı" hususunun saptandığı, yapılan araştırmalara göre söz konusu mükellefiyetin açılış ve kapanışı haricindeki işlemlerin hiçbirisinin sanık sıfatıyla yargılanan ... tarafından yapılmadığı, ... tarafından yapıldığı sonucuna varılarak ...'ın beraatine, ... hakkında Vergi Denetim Kurulu'na ihbarda bulunulmasına karar verildiği, her ne kadar davacı tarafından adına mükellefiyet tesis ettirilmesi sonucunda mükellefiyet üzerinden fatura düzenlendiği görülmüş ise de; davacının mükellefiyet tesis işlemi sonrasında askere gittiği, söz konusu mükellefiyetin davacı tarafından değil ... tarafından kullanıldığı, vergilendirmede verginin gerçek mahiyetinin esas alınması gerektiği, davacıya ait mükellefiyet kaydının davacının bilgisi dışında kullanıldığı, mükellefiyetin gerçek kullanıcılarının tespit edilerek bunlar adına işlem yapılması gerekirken davacı adına yapılan üç kat vergi ziyaı cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında yapılan iş ve işlemlerin yasal ve hukuki olduğu, Mahkeme kararının temyizen bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30. maddesinde, re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanan maddenin ikinci fıkrasının altıncı bendinde de; tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması halinde vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığı kabul edilmiş, 31. maddesinde ise; takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanacağı ve takdirin müstenidatı ve takdir hakkında izahatın takdir kararlarında bulunması gereken malumat arasında olduğu belirtilmiştir.
Anılan kanunun 72.maddesinde takdir komisyonlarının kuruluşu, 74. maddesinde komisyonun görevleri, 75. maddesinde de yetkileri belirtilerek ilk fıkrasında, 72. maddenin birinci fıkrasına göre kurulan takdir komisyonunun 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu kanunda yazılı inceleme yetkisine haiz olduğu düzenleme altına alınmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının hesap ve işlemlerinin sahte fatura düzenleme ve kullanma yönünden incelendiği ve davacı hakkında düzenlenen … tarih ve …. sayılı vergi tekniği raporu ile davacının sahte fatura kullanma ve düzenleme faaliyetinde bulunduğundan bahisle matrah takdiri için takdir komisyonuna sevk edildiği, takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden vergi ziyaı gelir ve gelir geçici vergilerinin tarh edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı ... hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporunun incelenmesinden; davacının 06.01.2010 tarihinde … Mah. … Sokak No:… D:… … adresinde elektronik ürünleri toptan alım satım faaliyeti ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, daha sonra 13/01/2011 tarihinde iş bırakma bildirimi ile 30/10/2010 tarihi itibariyle iş yerini kapattığını beyan etmesi üzerine mükellefiyetinin 30/10/2010 tarihi itibariyle terkin edildiği, defter-belge isteme yazısını mükellefin ikamet adresinde 01/08/2012 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen defter ve belge ibraz edilmediği, 13/01/2010 tarihinde mükellef nezaretinde yapılan işe başlama yoklamasında; işy erinin 60 m², asma kat (giriş üstü) ve kirasının 150,00-TL olduğu, çalışan işçisinin bulunmadığı, faaliyet konusunun internet üzerinden elektronik ürünlerin toptan alım satımı olduğu, işyerinde demirbaş olarak 1 masa, 3 koltuk, 1 adet bilgisayar tespit edildiği, 20/01/2011 tarihli yoklamada mükellefin adresten yaklaşık üç ay önce taşındığının tespit edildiği, mükellefin 2010 yılı gelir, 2010/I, II, III. dönemleri gelir geçici, 2010/1 ila 10 dönemleri KDV ve muhtasar beyannamelerini verdiği, işçi çalıştırmadığını beyan ettiği, mükellef adına tahakkuk eden 5.659,04 TL vergi borcunu ödemediği, Ba/Bs analizinden, mükellefin 2010/1 ila 10 dönemleri KDV beyannamelerinde toplam 869.977,00 TL satış beyan etmesine rağmen aynı dönem için diğer işletmelerin BA bildirimlerinde mükelleften 75 adet belge karşılığında 4.625.549,00 TL alış bildirildiği, mükellefçe 2010/1 ila 10 dönemlerine ilişkin KDV beyannamelerinde toplamda 154.110,78 TL tutarında indirilecek KDV beyan edilmesine 2010 yılının tamamında mükellefe mal yada hizmet satışı yapıldığına dair bir bildirim olmadığı, 2010 yılında 9 fatura karşılığında mükelleften toplam 843.773,00 TL karşılığında mal veya hizmet satın aldığını bildiren Şişli Vergi Dairesi mükellefi ... Elektronik Ür. Tic. Ltd. Şti.hakkında komisyon karşılığı sahte fatura düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği yönünde vergi tekniği raporu bulunduğu, mükellefin yasal defter ve belgelerini ibraz etmemesi, mükellefçe düzenlenen faturalarda belirtilen hacimde ticaret yapacak organizasyona, sermayeye, kapasiteye ve bilgi birikimine sahip olmaması, beyan edilen matrahlar üzerinden tahakkuk eden cüzi vergilerin hiç birini ödenmemesi, Ba-Bs analizine göre 2010 takvim yılında diğer işletmeler tarafından mükellefe mal ve hizmet satışı yapıldığına dair herhangi bir bildirim yapılmaması yönündeki tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden, mükellefin sahte fatura ticareti amacıyla kullanılan paravan firma olduğu ve bir sahte fatura organizasyonunun parçası olduğu, dolayısıyla mükellefe ait düzenlenen tüm belgelerin sahte olduğu, mükellef tarafından düzenlenen belgelere rastlanılması halinde sahte belge olarak değerlendirilmesi gerektiği tespitlerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerin ve dosyadaki bilgi ve belgeler ile davacının mahkeme aşamasındaki beyanlarının birlikte değerlendirilmesinden, mükellefin yasal defter ve belgelerini ibraz etmemesi, mükellefçe düzenlenen faturalarda belirtilen hacimde ticaret yapacak organizasyona, sermayeye, kapasiteye ve bilgi birikimine sahip olmaması, beyan edilen matrahlar üzerinden tahakkuk eden cüzi vergilerin hiç birinin ödenmemesi, Ba-Bs analizine göre 2010 takvim yılında diğer işletmeler tarafından mükellefe mal ve hizmet satışı yapıldığına dair herhangi bir bildirim yapılmaması hususları dikkate alındığında, faturaların komisyon karşılığı düzenlenen sahte faturalar olduğu kabul edilerek bu faturalar karşılığında elde edilen komisyon gelirine ilişkin matrahın takdiri için takdir komisyona sevk edilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle düzenlenen belgelerin gerçek bir ticari alış verişe dayanmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından, Takdir Komisyonu tarafından sözü edilen Vergi Tekniği Raporu ve müstakar hale gelen Danıştay içtihatları dikkate alınarak davacının hizmet satışı olmadan düzenlediği saptanan belgeler üzerinden %2 oranında komisyon geliri elde edildiği kabul edilerek belirlenen matraha göre yapılan vergi ziyaı cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, yeniden verilecek kararda, geçici vergiler üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezası ve geçici vergi asılları yönünden de yeniden değerlendirme yapılacağı tabidir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu .... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 06/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi