Esas No: 2021/7612
Karar No: 2021/10717
Karar Tarihi: 06.10.2021
Danıştay 6. Daire 2021/7612 Esas 2021/10717 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/7612
Karar No : 2021/10717
DAVACI : ... Otelcilik Danışmanlık Gıda Otomotiv
Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. ...
DAVALILAR : 1- ...
2- ... Bakanlığı
VEKİLLERİ : Av. ...
3- ... Valiliği (... Başkanlığı)
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU : Tarsus Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi sınırları içerisinde kalan taşınmazların Mersin Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 26/06/2018 tarih ve 30460 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 14/05/2018 tarih ve 2018/11811 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, ... Köyü, ... parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali istenilmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMASININ ÖZETİ : Usul yönünden davanın süresinde açılmadığı, esas yönünden ise, organize sanayi bölgesi yer seçiminin kesinleşmesini müteakiben alanın kamulaştırılmasına esas olmak üzere işlem tesis edildiği, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Davanın süre aşımı yönünden reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Tarsus Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi sınırları içerisinde kalan taşınmazların Mersin Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele kamulaştırılmasına ilişkin 26/06/2018 tarih ve 30460 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 14/05/2018 tarih ve 2018/11811 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, ... Köyü, ... parsel sayılı taşınmaz yönünden iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 40. maddesinin ikinci fıkrasında, devletin işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğu hükme bağlanmış; 125. maddesinin üçüncü fıkrasında ise, 40. maddedeki düzenlemeyle uyumlu olarak idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin yazılı bildirim tarihinden itibaren başlayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; ikinci fıkrasında, bu sürenin, idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren başlayacağı; dördüncü fıkrasında ise, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava açma süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı kuralları getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen Anayasa ve 2577 sayılı Kanun hükümleri karşısında; özel kanunlarında aksine bir hüküm bulunmadıkça, idari işlemlerde dava açma süresinin başlamasında yazılı bildirimin esas olduğu, dava açma süresi hesabında ilan tarihinin ancak "ilanı gereken" düzenleyici nitelikteki işlemler açısından dikkate alınacağı, bireysel nitelikteki işlemlere karşı ilgililerin bu işlemlerin kendilerine yazılı olarak bildirildiği tarihten itibaren dava açabilecekleri kuşkusuzdur. İdari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirim tarihinden itibaren başlayacağı kuralı, idari işlemlerin idare tarafından ilgililere açık ve anlaşılır bir biçimde duyurulması ve bu işlemlere karşı dava yoluna başvurmalarına olanak sağlama amacını taşımaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari işlemlerin nitelikleri gereği özel kanunlarda genel dava açma süreleri dışında ayrı dava açma sürelerinin öngörülmüş olması halinde ise, idare tarafından idari işlemlerin nitelikleri ve tabi oldukları dava açma süreleri gösterilmedikçe, özel dava açma sürelerinin işletilmesine olanak bulunmadığından, Anayasanın 40. maddesi hükmü uyarınca, özel dava açma süresine tabi olmasına rağmen bu hususun idari işlemde açıklanmaması halinde, dava konusu idari işlemin tebliği tarihinden itibaren özel dava açma süresinin değil, 2577 sayılı Kanunun 7. maddesinde belirtilen 60 günlük genel dava açma süresinin uygulanması gerekmektedir.
Öte yandan; acele kamulaştırmaya ilişkin Bakanlar Kurulu Kararlarının Resmi Gazetede yayımlanmasının ilgililere tebliğ hükmünde olduğuna dair bir düzenlemeye mevzuatta yer verilmemiştir. Ayrıca, anılan kararın Anayasada yer alan bir temel hak olan mülkiyet hakkını kısıtlayıcı nitelikte olması nedeniyle, Resmi Gazetede yayımlanmasının dışında ayrıca yazılı bildirim yapılması, Anayasada güvence altına alınmış olan hak arama özgürlüğünün de gereğidir.
Bu çerçevede; muhatapları açısından subjektif ve kişisel nitelikte olan acele kamulaştırma kararlarının; uygulanma süresi içerisinde, yazılı bildirim veya öğrenme üzerine yasal dava açma süresi içinde dava konusu edilebilecekleri açıktır.
Uyuşmazlıkta; dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı davacı şirkete tebliğ edilmediğinden, bu işleme karşı öğrenme tarihinden itibaren 60 günlük dava açma süresi içerisinde dava açılabileceğinin kabulü gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin E: ... D.İş, K: ... sayılı el koyma kararı ile bu dosyada yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun, 02/03/2021 tarihinde usulüne uygun olarak davacı şirkete tebliğ edildiği, gerek bilirkişi raporunda, gerekse, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin E: ... D.İş, K: ... sayılı kararında, davaya konu taşınmazın 14/05/2018 tarih ve 2018/11811 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı doğrultusunda acele kamulaştırılmasına karar verildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının, davaya konu taşınmaza acele el koyulmasına dair anılan karar ile bilirkişi raporunun, 02/03/2021 tarihinde davacı şirkete tebliğ edilmesi üzerine öğrenildiğinin kabulü gerektiğinden, bu tarihten itibaren 60 günlük genel dava açma süresi içerisinde, en son 03/05/2021 tarihinde açılması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 28/07/2021 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine olanak bulunmamaktadır
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
2. Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ... TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak alınarak davalı idarelere verilmesine,
3. Kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcının ve posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-g maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 06/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.