Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/492
Karar No: 2022/610
Karar Tarihi: 08.02.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2022/492 Esas 2022/610 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2022/492 E.  ,  2022/610 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    K A R A R
    Uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davacı yüklenici, edimlerini yerine getirdiğini, iskân izni aldığını, sözleşme dışı fazladan imalat yaptığını ve sözleşme gereğince yoğunluk artışı nedeniyle yapılan masrafların yarısından ve davalıya isabet eden bağımsız bölümler için doğan KDV'den davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, son kalan bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescilini, fazladan yapılan imalat, KDV alacağı ve yoğunluk artışı nedeniyle yapılan masraflardan davalıya düşen miktarın tahsilini, birleşen davada ise fazla imalat bedelinin talep edilmeyen kısmının tahsilini istemiştir. Mahkemece bozma ve karar düzeltme ilamlarına uyularak yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, tapu iptal tescil talebi yönünden verilen karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına ve birleşen davanın reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, dairemizin 21.10.2021 tarih ve 1070 E., 1035 K. sayılı ilamıyla, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 6100 sayılı HMK’nın 281/3. maddesi hükmünce gerçeğin ortaya çıkması için konusunda uzman teknik bilirkişi kurulu oluşturularak dosyadaki tüm raporlar arasındaki çelişkiler ve taraf itirazları giderilecek şekilde davacı tarafın ileri sürdüğü fazladan imalatların ortak alanlara mı, bağımsız bölümlere mi ilişkin olduğunun Yargıtay denetimine elverişli şekilde tespit ettirilerek ortak alanlara ve yüklenicinin kendi bağımsız bölümlerine yaptığı fazla imalatlar için talebi reddetmek sadece arsa sahibinin bağımsız bölümlerine yaptığı fazladan imalat var ise, bu imalatların ve yine örnek dairelerde teşhir edilen ankastre beyaz eşyaların bedelinin satın alan 3. kişilerce ödendiği takdirde montajının yapıldığı tespit edildiğinde ve bu imalatlar arsa sahibine ait bağımsız bölümlerde yapılmışsa, davacının ankastre ürünlerle ilgili faturadaki talep ettiği bedeller de taleple bağlılık ilkesi gereği dikkate alınarak bunların yapıldığı yıl serbest piyasa fiyatlarına göre belirlenecek bedelinin hüküm altına alınmasından ve belirlenen bedelin avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiği belirtilerek taraflar yararına bozulmuş, davacı karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Davacı vekilinin, KDV alacağı hakkında verilen hükme ilişkin karar düzeltme itirazları değerlendirildiğinde;
    Dairemizin 18.03.2016 tarihli ve 2015/1947 esas, 2016/1711 karar sayılı kabul ilaveli bozma ilamıyla; “3065 sayılı Kanun'un 8/1-a maddesince de, katma değer vergisinin mükellefinin ''mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanlar'' olduğu, yani yüklenicinin KDV mükellefi bulunduğu belirtildiği ve taraflar arasındaki sözleşmede bu borcun arsa sahibine ait olduğu kararlaştırıldığı, bu verginin sorumlusu olan yüklenicinin iç ilişkide arsa sahibine aynen yansıtabileceğinin kabulü gerekeceği, nitekim yüklenicinin de bu konuda sözleşmenin 7.1. maddesine dayalı olarak düzenlediği faturalarda, arsa sahibi yönünden ödenmesi gereken KDV tutarlarını göstermiş olduğu, KDV'den arsa sahibinin sorumlu tutulmasında yasaya aykırı bir husus bulunmadığı, bu nedenle davalı arsa sahiplerine düşen dairelerin teslimine ilişkin KDV tahakkuk ve ödeme belgeleri ilgili vergi dairesinden getirtilerek, bu istem yönünden konusunda uzman mali müşavir bilirkişiden rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğine işaret edilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, KDV alacağına ilişkin mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış, mali müşavir bilirkişinin hazırladığı raporda 30 sıra nolu KDV Genel Tebliği Hükümleri, Danıştay 9. Ve 13. Dairesinin kararları ve yine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararlarına dayanarak arsa sahibine düşecek daireler bakımından KDV alacağı doğmayacağı belirtilmiş, mahkemece de bilirkişi raporu esas alınarak davacının KDV alacağına yönelik istemleri reddedilmiştir.
    1086 sayılı HUMK'nın yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hakka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK'da da usulî kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de, bu ilkenin uygulanma gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. Yargıtayın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak doğmuştur.
    Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” ya da “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1998 tarih, 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilamında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usuli kazanılmış hak denilmektedir...” şeklinde tanımlanmaktadır.
    Bu anlatımlar ışığında somut olay incelendiğinde; mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, bozma gereklerinin yerine getirildiğinden söz edilemez. Dairemizin hükmüne uyulan bozma ilamında, taraflar arasındaki sözleşmede bu borcun arsa sahibine ait olduğu kararlaştırıldığı, bu verginin sorumlusu olan yüklenicinin iç ilişkide arsa sahibine aynen yansıtabileceğinin kabulü gerekeceği, nitekim yüklenicinin de, bu konuda sözleşmenin 7.1. maddesine dayalı olarak düzenlediği faturalarda, arsa sahibi yönünden ödenmesi gereken KDV tutarlarını göstermiş olduğu, KDV'den arsa sahibinin sorumlu tutulmasında yasaya aykırı bir husus bulunmadığı gerektiği belirtilmesine rağmen, mahkemece usuli kazanılmış hak ilkesini bertaraf edecek şekilde 30 sıra nolu KDV Genel Tebliği Hükümleri, Danıştay 9. Ve 13. Dairesinin kararları ve yine Yargıtay 23. Hukuk Dairesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararına atıf yapılarak hazırlanan bilirkişi raporunun esas alınarak davacının KDV alacağının reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Bozma ilâmına uyulmakla ilâm gereği yerine getirilmelidir. Alınan rapor bozmaya uygun inceleme içermediğinden hükme dayanak alınamaz.
    O halde mahkemece yapılması gereken iş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1998 tarih, 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilamında ifadesini bulan usuli kazanılmış hak ilkesi gereği değerlendirme yapılarak, hükmüne uyulan bozma ilamında belirtildiği üzere; KDV'den arsa sahibinin sorumlu tutulmasında yasaya aykırı bir husus bulunmadığı bu nedenle davalı arsa sahiplerine düşen dairelerin teslimine ilişkin KDV tahakkuk ve ödeme belgeleri ilgili vergi dairesinden getirtilerek, bu istem yönünden yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak hükme varılması gerekir. Bu nedenlerle eksik inceleme ve bilirkişi görüşü ile bağlı kalınarak verilen karar yanlış olmuş, bozulması uygun bulunmuştur.
    Dairemizce, mahkeme kararının, davacı yararına açıklanan bu ilave gerekçelerle de bozulması gerekirken, bu yöndeki temyiz itirazlarının reddi isabetsiz olmuştur. Bu itibarla, davacı vekilinin diğer karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 21.10.2021 tarih ve 1070 E., 1035 K. sayılı ilamının 2 no'lu bendine, davalı yararına olmak üzere yukarıdaki bozma gerekçesinin de eklenmesine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile, Dairemizin 21.10.2021 tarih ve 1070 E., 1035 K. sayılı bozma ilamına, davacı yararına olmak üzere belirtilen bozma gerekçesinin ilave edilmesi suretiyle mahkeme ilamının BOZULMASINA, karar düzeltme harcının davacıya iadesine 08.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi