17. Hukuk Dairesi 2020/300 E. , 2020/8241 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ :... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 28/04/2014 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki motosiklete plakası tespit edilemeyen arcın çarpması neticesinde davacının yaralandığını, faili meçhul sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilde duyma kaybı oluştuğunu, mağdur ve malul kaldığı yaşamı boyunca işitme cihazı kullanmak zorunda kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kalıcı maluliyetten kaynaklı zarar olarak 5.000,00 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili yetkisiz mahkemede açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davaya konu trafik kazası ile davacıda oluşan işitme kaybı arasında nedensellik bağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesince, İstinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle kalıcı maluliyet tazminatına ilişkindir.
Davacı taraf, dava dilekçesinde kaza nedeniyle davacıda işitme kaybı oluştuğunu belirterek maluliyet tazminat talep edilmiş, yargılama aşamasında davacıda oluşan işitme kaybının zaman içerisinde ortaya çıktığı belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nin 12.06.2017 tarihli raporda davacının kazadan sonra yapılan tedavi evraklarının tetkikinde; Özel Düztepe Yaşam Hastanesi"nin 28/04/2014 tarih, bila sayılı genel adli muayene raporunda; Hastanın trafik kazası yaralanması ile getirildiği, genel durumunun iyi, şuurunun açık, oryante, koopere olduğu, baş ağrısı ve mide bulantısı tarif ettiği, beyin ve toraks BT"nin doğal olarak değerlendirildiği, hayati tehlikesinin olmadığı, btm ile giderilebileceğinin belirtildiği, Dr. Ersin Arslan Devlet Hastanesi"nin 21/10/2015 tarih ve 11540 sayılı odyometri tetkikinde; saf ses ortalaması hava sol 42 db. sağ 42 db. kemik sol 12 db. sağ 12 db olduğu, bilateral orta derecede iletim tipi işitme kaybı olduğunun belirtildiği görülmektedir.
Adli Tıp raporunun sonuç kısmıda ise; davacının olay tarihinde yaralandıktan sonra işitmesinde azalma olduğunu belirttiği, ancak dosyada mevcut tıbbi evrakın tetkikinde kişinin işitme kaybı şikayeti ile ilgili ilk başvurusunun olay tarihinden 1.5 yıl sonra olduğu, olay tarihli tıbbi evrakta işitme kaybına yönelik herhangi bir yaralanmadan bahsedilmediği, dava konusu trafik kazasına bağlı yaralanması ile kişide mevcut olan işitme kaybı arasında nedensellik bağı kurulamadığı cihetle maluliyet hesabına dahil edilmediği,mevcut belgelere göre; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında davacının maluliyetine neden olacak düzeyde araz mevcut olmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1(bir) hafta kadar uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Somut olayda; her ne kadar davacının ilk başvurusunun kaza günü olan 28/04/2014 tarihi olup, ikinci başvurusu kazadan 1,5 yıl sonra 21/10/2015 tarihi olsa da söz konusu raporun ve dosyanın incelemesinde; kaza neticesinde davacının başından darbe aldığı, baş ağrısı ve mide bulantısı şikayetlerinin olduğu, davacının kazadan sonra düzenlenen tedavi evraklarında sadece işitme kaybına ilişkin şikayetleri nedeniyle bu yönde tedavilerin uygulandığı dikkate alındığında mahkemece, Adli Tıp Kurumu Genişletilmiş Uzmanlar Kurulundan; kaza tarihinde geçerli olan Maluliyet Tespiti
İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının kaza nedeniyle başından aldığı darbenin işitme duyusuna etkisinin 1,5 yıllık zaman içerisinde oluşup oluşamayacağı, bu süreçte işitme duyusunu kaybetmesinin mümküm olup olmadığı hususlarının sorularak düzenlenecek rapor doğrultusunda hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli olmamıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce de bu hususa yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi’nin davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 08/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.