Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5642
Karar No: 2018/3227
Karar Tarihi: 21.05.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/5642 Esas 2018/3227 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/5642 E.  ,  2018/3227 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Taraflar arasındaki asıl davada sözleşmenin iptali, birleşen davada ifaya izin davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-birleeşn davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Asıl davada davacı vekili, davacı ile davalı yüklenici arasında 10.12.2004 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, aradan iki yıl geçmesine rağmen davalının inşaata başlamadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshini ve taşınmaz üzerine konulan sözleşmeyle ilgili şerhin fekkini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı vekili, davacının arsayı müvekkiline sözleşmede kararlaştırılan şekilde teslim etmeyerek öncelikle kendi edimini yerine getirmediğini, ayrıca arsaya ilişkin imar planının mahkeme kararı ile yürütmesinin durdurulması sebebiyle, imar durumunu geç aldıklarını, bu esnada davacının haksız olarak verdiği vekaletten azletmesi üzerine inşaata başlayamadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, davalı arsa sahibinin haksız olarak, sözleşmenin tatbiki için verdiği vekaletten müvekkilini azlettiğini ve sözleşmede kararlaştırıldığı halde taşınmazın 10/100 hissesini müvekkiline devretmediğini ileri sürerek, sözleşmenin ifası için kamu kurum ve kuruluşlarında her türlü iş ve işlemlerin yapılabilmesi yönünde müvekkiline yetki verilmesini, taşınmazın 10/100 hissesinin tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, asıl davanın, davacı arsa sahibinin dava konusu taşınmaz üzerindeki baz istasyonunu kaldırtarak sözleşme kapsamında taşınmazı yükleniciye teslim etmediği, diğer taraftan İdare Mahkemesi"nin yürütmeyi durdurma kararı sebebiyle davalı yüklenicinin projeye onay alamadığı, yüklenicinin iradesi dışında işin sürüncemede kalmasından dolayı davacının vekâletten azlettiği, buna göre davanın sübut bulmadığı gerekçesiyle esastan ; birleşen davanın ise, HMK"nın 114/2. maddesi gereğince yatırılması gereken gider avansının verilen ara karar sonrasında yatırılmadığı gerekçesiyle, usulden reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine, Dairemizin 18.09.2013 tarih ve 2013/3145 E., 5496 K. sayılı ilamıyla, asıl dava yönünden temyiz isteminin reddine, birleşen dava yönünden ise, davanın açılmamış sayılması kararının yerinde olmaması nedeniyle esas hakkında karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Uyma kararı verilen mahkemece, iddia, savunma ve benimsen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davanın yerinde .../...
    S.2

    olmadığı; birleşen davanın ise, yüklenicinin ifa yönünden hukuki imkansızlığın sözleşmenin kurulduğu anda mevcut olup, sözleşmenin yapılmasına engel teşkil etmediği, ancak İdare Mahkemesi kararının kesinleşmemiş olması nedeni ile hukuki imkansızlığın geçici ya da sürekli olup olmadığının tespitinin mümkün bulunmadığı, davanın açıldığı tarih ve halen inşaatın yapılması yönünden hukuki imkansızlık devam ettiğinden, birleşen dosyada davacı taleplerinin kabulü halinde imkansızlığın niteliğine göre ileride dürüstlük kuralına uygun bir biçimde yeni uyuşmazlıkların doğmasına da neden olabileceği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
    Kararı, birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleeşn davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi