20. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/724 Karar No: 2019/6462 Karar Tarihi: 11.11.2019
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/724 Esas 2019/6462 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2017/724 E. , 2019/6462 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro çalışmaları sırasında çekişmeli .... köyünde bulunan 1300 (yeni 3610 ada 3 parsel), 1301 (yeni 3610 ada 2 parsel), 1302 (yeni 3659 ada 2 parsel), 1303 (yeni 3659 ada 3 parsel) ve 1304 (yeni 3610 ada 1 parsel) parsel sayılı sırasıyla 2080 m², 1240 m², 425 m², 494 m² ve 1750 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, fındık bahçesi niteliğinde davalılar ve murisleri adına tespit edilmiştir. Davacı ... ... 1302, 1303 ve 1304 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu halde, davalılar adlarına tespit edildiğini iddia ederek tespitin iptali ile parsellerin tapulama dışı bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı ... Yönetimi tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05.03.1992 gün ve 1992/598 E. - 1992/664 K. sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Yerel mahkeme davayı reddetmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; taşınmazların bulunduğu yerde orman tahdidi yapılmamış ise bugünkü durumuna göre hüküm kurulamaz. Taşınmazın öncesi araştırılmalıdır. Öcelikle Orman Yönetiminden orman tahdidi yapılıp yapılmadığı sorularak ve yapılıp kesinleşmiş ise tahdit haritası alınıp uygulanmalıdır. Kesinleşmiş orman tahdidi yok ise belli kanunlara göre inceleme yapılmalıdır. 3116 sayılı Kanun ile Devlet ormanları belirlenmiş, 4785 sayılı Kanunla tüm ormanlar Devletleştirilmiş ve 5658 sayılı Kanunla koşulların varlığı halinde bazı yerlerin iadesi yoluna gidilmiştir. Ayrıca orman sayılan yerlerden tapu ve zilyetlik yolu ile toprak kazandıran 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir. Dolayısıyla bu yollarla ormandan toprak kazanılması olanaksızdır. Belirlenen yasal olguya göre eski tarihli memleket haritası hava fotoğrafları, amenajman planı getirtilip, orman mühendislerinden oluşan 3 (üç) kişilik bilirkişi kurulu ile keşif yapılarak bu belgeler yerlerine uygulanıp taşınmazların öncesinin orman sayılan yerlerden olup olmadığı saptanmalı anılan yasalar karşısındaki durumu tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik incelemeye dayalı karar usul ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu dava konusu taşınmazların memleket haritasında açık renkli boyasız ağaçsız alanlara isabet ettiği, yine hava fotoğrafının çakıştırılması ile uygulandığı taşınmaz alanlarında açıklık ve kısmen gri boyalı çalılık alanlara isabet ettiği ancak bunların bir bütünlük oluşturmadığı kısım kısım bulunduğu, bu hali ile orman niteliği taşımadığı, toprak yapısında kök, kök kalıntıları, humus tabakası bulunmadığı, uzun yıllar fındık tarımının yapılmasından oluşan toprak yapısı bulunduğu ve bu hali ile orman niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu yapılmamıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına 11/11/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.