22. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16536 Karar No: 2019/14921 Karar Tarihi: 03.07.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/16536 Esas 2019/14921 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2016/16536 E. , 2019/14921 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı, kıdem tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı Üniversite, davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Karar, davalı Üniversite tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Üniversitenin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Taraflar arasında kıdem tazminatına uygulanması gereken faizin başlangıç tarihi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14. maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı ise fesih tarihi olmalıdır. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir. Emekliliğe hak kazanma belgesi işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir. Mahkemece, kıdem tazminatına fesih tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiş ise de; dosya içerisinde bulunan davacı işçinin istifasına ilişkin dilekçesinde, davacının emeklilik koşullarının bulunduğunu gösteren Sosyal Güvenlik Kurumu yazısının ekli olmadığı görülmektedir. Davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu emeklilik durumuna ilişkin 10.06.2015 tarihli dilekçesi ve 15.06.2015 tarihli bir PTT alındısı dosyada bulunmakla ve Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan alınan yazının dilekçe ekinde olduğu belirtilmekle, yine dava dilekçesinde de Sosyal Güvenlik Kurumu yazısından bahsedilmekle birlikte dosyaya bu konuda sunulmuş herhangi bir Sosyal Güvenlik Kurumu yazısı bulunmamaktadır. Dolayısıyla dosya içerisinde, davalının davadan önce davacının emeklilik koşullarının oluştuğunu öğrendiğini gösteren bir delil bulunmadığı anlaşıldığından; kıdem tazminatına dava tarihi yerine fesih tarihinden faiz yürütülmesi hatalı bulunmuştur. Bu husus bozma sebebi ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Temyize konu olan kararın hüküm kısmında “Brüt 20.288,17 TL kıdem tazminatının akdin fesih tarihi olan 05/01/2015 tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine” şeklindeki bölümünde yer alan “akdin fesih tarihi olan 05/01/2015” rakam ve sözcüklerin çıkartılarak yerine “ dava tarihi olan 30/07/2015” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.07.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.