10. Hukuk Dairesi 2021/920 E. , 2021/12579 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine,
2-Mahkemece Yargıtay (kapatılan) 21. Hukuk Dairesince verilen 22/02/2018 tarihli 2016/11853 E. 2018/1597 K. sayılı bozma ilamına uyulmuş ise de, bozma gereğinin tam olarak yerine getirilmediği görülmüştür. Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar.
Somut olayda; anılan bozma ilamında uyuşmazlık konusunun davacının serbest hamal mı, hizmet aktine bağlı olarak çalışan işçi mi olduğu noktasında toplandığı, mahkemece salt tanık beyanları ile hüküm kurulduğu tespiti ile çalışmanın varlığını, süresini ve sürekliliğini, çalışmanın kısmi ya da tam gün olup olmadığını belirleyip bu konuda gerekli tüm soruşturmayı yapmak ve uyuşmazlık konusu hususu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümleyip tüm delilleri hep birlikte değerlendirip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek, incelenmesi gereken hususlar belirtilmiştir. Ancak mahkemece eksik inceleme ile karar verildiği anlaşıldığından, önceki bozma ilamında belirtilen;
1)İşyeri kapsam ve mahiyeti araştırılarak tarım ürünlerinin indirilmesi ve yüklenmesi işlemlerinin nasıl ve ne sıklıkta yapıldığı, bu indirme ve yükleme sırasında, taşıma işine sürekli davacının çağrılıp çağrılmadığı hususunda sadece kolluk araştırmasında bildirilen komşu işletme yetkilisi iki tanığın beyanları ile yetinildiği görülmekle anılan hususlarda detaylı araştırma yapılmalı,
2)Davalı işyerindeki mevcut sevk ve irsaliyelerde davacının imzasının bulup bulunmadığı araştırılmalı,
3)Dava dilekçesinde ve tanık beyanlarında 3 Nisan 2014 tarihinde Kurum müfettişlerince işyerinde inceleme yapıldığı ve davacı ile birlikte sigortasız çalışan işçilerin tespit edildiğinin belirtilmesi karşısında; Kurumdan söz konusu müfettiş raporunun istenilmesine rağmen gelmediği görülmekle tekrar istenilmeli,
4)Komşu işverenlerin kolluk vasıtası ile dinlendiği, ancak dava konusu dönemde bu iş yerlerinde çalışan bordrolara geçmiş kişilerin dinlenmediği görülmekle, bu kişiler resen saptanarak somut bilgi ve görgülerine başvurulmalı, bu eksikler giderildikten sonra tüm delilleri hep birlikte değerlendirip varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 20/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.