4. Ceza Dairesi 2014/48690 E. , 2017/20128 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- İddianame içeriğindeki anlatıma ve gerekçeli karardaki kabule göre, sanığın her iki müştekiyi kısa zaman aralığı içinde, aynı olay nedeniyle ve aynı suç kastı ile tehdit ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eyleminde, TCK"nın 43/2. maddesinin uygulanma ihtimalinin tartışılması gerektiği gözetilmeyerek, müşteki sayısınca mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Sanığın 16.01.2013 tarih ve 2011/868 E, 2013/65 K. sayılı ilamla hükümlülüğüne karar verilip, CMK"nın 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetim süresi içinde yükümlülük yüklenmemesine, hükmün kesinleşmesinden sonra denetim süresi içinde 14.11.2013 tarihinde kasıtlı suç işlediğinden, hükmün CMK"nın 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına karar verildiği anlaşılmakla
Sanığa ait mahkumiyet kararı, açıklandığı 19.07.2013 tarihinden itibaren hukuki sonuç doğurmaya başlayacağı için, açıklanması CMK"nın 231/1-4 maddesinde öngörülen yönteme bağlıdır. Deneme süresi içerisinde suç işlenmiş olması nedeniyle yeniden duruşma açılmasının amacı, oluşan yeni durum karşısında duruşma açıldığından ve yargılamaya devam olunduğundan sanığın bir şekilde haberdar edilmesini ve bu şekilde savunma hakkının kısıtlanmasını önlemektir. Bununla birlikte, duruşmanın usulüne uygun olarak sanığa bildirilmesine karşın duruşmaya katılmaması halinde, önceki savunması ile yetinilerek, hüküm kurulabilecektir. Bu itibarla, denetim süresi içerisinde suç işleyen sanığın, duruşmadan haberdar edilmesinin sağlanması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, hiç duruşma açılmadan ve sanık duruşmaya çağrılmadan, dosya üzerinden hükmün açıklanmasına karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
3- Kabule göre de;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçlarının uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ün temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.