Esas No: 2016/38
Karar No: 2021/4590
Karar Tarihi: 06.10.2021
Danıştay 10. Daire 2016/38 Esas 2021/4590 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/38
Karar No : 2021/4590
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : Azerbaycan uyruklu olup bir Türk vatandaşı ile evli olan davacının, söz konusu evliliği dolayısıyla tarafına verilen ikamet tezkeresinin 08/10/2013-23/10/2013 tarihleri arasında kısaltılarak, ikamet süresi bitiminde yurt dışına çıkış yapması gerektiğine ilişkin tesis edilen davalı idare işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, ... İdare Mahkemesince, davacının Türk vatandaşı ile yapmış olduğu evliliğin formalite evlilik olduğunun somut olarak ortaya konulduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, yapmış olduğu evliliğin gerçek bir evlilik olduğu, bu konuda komşularının, eşinin ve bütün akrabalarının şahitlik yapabileceği, ayrıca aile birlikteliğine aykırı olacak herhangi bir işte ve faaliyette bulunmadığı belirtilerek, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı, bu sebeple temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının aile ikamet izninin şartlarını taşımadığı tespit edildiğinden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan ve 6458 sayılı Kanun ile 04/04/2014 tarihi itibarıyla yürürlükten kaldırılan (Mülga) 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un
"İkamet tezkeresinin reddolunacağı haller" başlıklı 7. maddesinde,
"A) Sırf iş tutmak için gelecek sanat ve meslek erbabı olup da tutacağı iş, kanunlar gereğince Türk vatandaşlarına hasredilmiş bulunan,
B) Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya faaliyette bulunan,
C) Türkiye'de kalmak istediği müddet zarfında yaşamak için maddi imkanları meşru bir şekilde temin edemiyeceği sabit olan,
D) Türkiye'ye girmesi memnu olup da her nasılsa girmiş bulunan,
E) Türkiye'de oturduğu müddetçe huzur ve asayişi ihlal eden,
Yabancılara ikamet tezkeresi verilemez" hükmüne yer verilmiştir.
"Muzır şahıslar" başlıklı 19. maddesinde ise, İçişleri Bakanlığınca memlekette kalması umumi güvenliğe, siyasi ve idari icaplara aykırı sayılan yabancıların verilecek muayyen müddet zarfında Türkiye'den çıkmağa davet olunacağı, bu müddetin sonunda Türkiye'yi terketmiyenlerin sınır dışı edilebileceği kurala bağlanmıştır.
İdare Mahkemesince, davacının Türk vatandaşı ile yapmış olduğu evliliğin formalite evlilik olduğu hususunun somut olarak ortaya konulduğu gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de, yukarıda yer verilen kurallar incelendiğinde; Türk vatandaşı ile evli olan yabancılar hakkında, evliliklerinin muvazaalı olduğundan bahisle, ikamet izni vermeme, izin süresini kısaltma ve sınır dışı etme yönünde işlem tesisi mümkün görülmemektedir. Bununla birlikte Türk kanun veya örf ve adetleriyle yahut siyasi icabatla telif edilemiyecek durumda olan veya Türkiye'de kalması idari icaplara aykırı sayılan yabancılar yönünden bu işlemlerin tesis edilebileceği açıktır.
Uyuşmazlıkta; 25/11/2010 tarihinde Türk vatandaşı ... ile evlenen ve bu evliliğine istinaden tarafına ikamet izni verilen davacının evliliğine yönelik yapılan tahkikat üzerine düzenlenen 27/09/2013 tarihli tutanak incelendiğinde; davacının ikamet adresi olarak beyan etmiş olduğu adrese muhtelif tarih ve saatlerde gidildiği, ancak kapıyı açan kimsenin olmadığı, bunun üzerine aynı apartmanın … numaralı daire sakini ve bahse konu ikametin sahibi ile görüşüldüğü, bu kişiler tarafından Türk vatandaşı … isimli şahsı tanıdıkları, bekar olarak bildikleri, komşuluk münasebetlerinin olduğu, ikamette … dışında, bu kişinin babası, annesi ve kardeşinin yaşadığı, bu kişiler dışında ikamet eden kimsenin olmadığı, ayrıca fotoğrafı gösterilen davacıyı ise hiç görmedikleri, nerede ikamet ettiğini bilmediklerinin beyan edildiği, ayrıca davacı ve Türk vatandaşı eş ile ayrı ayrı yapılan mülakatlarda benzer sorulara tutarsız ve çelişkili cevaplar verdikleri hususlarının tespit edildiği dikkate alındığında; ikamet izninin veriliş amacına aykırı olarak evlilik birlikteliği içerisinde yaşamadığı anlaşılan davacının söz konusu evliliğine istinaden ikamet izni almak için gerekli şartları taşımadığı açık olup, davacı hakkında 5683 sayılı Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Hakkında Kanun'un 7 ve 19. maddelerinde yer alan düzenlemelere uygun olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, davanın reddi yolunda verilen temyize konu idare mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuki isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin REDDİNE,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.