9. Hukuk Dairesi 2011/46698 E. , 2013/34418 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA :Davacı vekili, davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin ve fazla mesai ücret alacaklarının davalılar asıl-alt işverenlerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın banka yönünden husumet nedeni ile reddine, diğer davalı şirket yönünden ise kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının Ziraat Bankası Nazilli şubesinde değişen alt işveren işçisi olarak çalıştığını, iş akdinin haksız feshedildiğini, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödenmediğini, davacıya işe girdiğinden bu yana hiç yıllık izin kullandırılmadığını, işyerindeki mesai saatlerine göre fazla mesai yaptığını belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin ve fazla mesai ücret alacaklarının davalı asıl işveren banak ve son alt işveren olan davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı banka vekili, husumete itirazında bulunurken, diğer davalı şirket vekili ise iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının firmadaki çalışmasının bir yılı doldurmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının davalı ... işyerinde temizlik işinde değişen taşeron işçisi olarak çalıştığı ve tüm çalışma süresinden davalı son işveren... Hizmet Şirketinin sorumlu olduğu, banka görevlilerinin talimatları ile davacı işçinin işine son verildiğinin bildirilmesi karşısında iş akdinin haklı nedenle feshedilmediği ve davacının kıdem ile ihbar tazminatına hak kazandığı, izin kullandırılmadığı ve fazla mesai yaptığı, davalılar arasında ihale sözleşmelerinin muvazaalı olduğu yönünde iddiada bulunulmadığı, keza alt işverenlerin değişmesine rağmen işçinin ara vermeden yine alt işverene bağlı olarak çalışmış olmasının da muvazaalı bir alt-asıl işverenlik ilişkisi kapsamında değerlendirilemeyeceği, bu anlamda davalılar arasında İş Kanunu 2. maddesi uyarınca asıl işveren - alt işveren ilişkisi bulunmadığı gerekçesi ile davanın banka yönünden husumet nedeni ile reddine, diğer davalı şirket yönünden ise kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davacı vekili tarafından feshedilmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur”. Asıl alt işveren ilişkisinin gerçekleşmesi için, asıl işverenin mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işi yada asıl işin bir bölümünü alt işverene vermesi gerekir. Verilen iş, mal veya hizmet üretimine ilişkin olmayan bir iş ise, bu tür bir ilişki doğmaz.
Dosya içeriğine göre davalı banka yardımcı iş niteliğindeki temizlik işini hizmet alımı yolu ile değişen ve en son bu işi üstlenen davalı şirketten temin etmiştir. Davacı da bu yardımcı iş niteliğindeki temizlik işinde değişen alt işveren işçisi olarak çalışmıştır. Davalı banka yardımcı iş niteliğinde devamlılık arzeden temizlik hizmetini davacının işveni olduğu alt işverenlerden almıştır. Davalılar arasında 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6 maddesi uyarınca asıl-alt işveren ilişkisi vardır ve davalı banka asıl işveren olarak belirtilen normatif düzenleme gereği davacının işçilik alacaklarından alt işverenle birlikte sorumludur. Mahkemece yazılı gerekçe ile davalı banka ile diğer davalı arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunmadığı gerekçesi ile davalı banka yönünden davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 23.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.