9. Hukuk Dairesi 2011/46613 E. , 2013/34417 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı vekili, alt işveren karşı açılan davada hüküm altına alınan kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla mesai ve genel tatil çalışmaları karşılığı ücret alacakları ile gerçekleşen faiz, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı asıl işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı iş sözleşmesinin 09.06.2004 tarihinde feshinden sonra alt işverene karşı dava açmış, karar kesinleşmiş, icra takibinde bulunulmuş ve takibin semeresiz kalması üzerine, önceki dosya ile hükmolunan tüm alacakların faizleri ile birlikte tahsili için asıl işverene karşı 26.02.2009 tarihinde dava açılmıştır.
Davalı asıl işveren zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
Mahkemece davalının zamanaşımı itirazı fazla çalışma ve genel tatil alacakları yönünden alt işverene açılan dava ile zamanaşımının kesildiği belirtilerek dikkate alınmamıştır.
Dairemizce 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun yürürlükte olduğu dönemde, davalıların sorumluluğu kanunun 51. Maddesine göre eksik teselsül kapsamında değerlendirilmiştir. Eksik teselsül halinde ise müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açılan dava diğer sorumlu olan için zamanaşımını kesmez. Alt işveren iş sözleşmesinin tarafı işveren olmakla, işçi ile aralarındaki hukukî ilişki sözleşmeye dayanmaktadır ve işçiye karşı sözleşme nedeniyle sorumludur. Bir borçtan birden çok kişi, farklı nedenlerden dolayı sorumlu iseler borçlular arasındaki teselsül ilişkisi eksik teselsül niteliği taşımaktadır. Eksik teselsülde borçlulardan birine karşı kesilen zamanaşımının doğrudan doğruya diğerine karşı da kesildiği kabul edilmediğinden alt işverene karşı kesilen zamanaşımı, bunun asıl işverene karşı da kesildiği sonucunu doğurmamaktadır. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 09.10.2013 gün ve 2013/9-1559 E, 2013/1461 K sayılı kararı ile Dairemizin bu görüşünü benimsemiştir. Böyle olunca davalı asıl işverenin zamanaşımı itirazı üzerinde durulmalı, 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi fazla çalışma ve genel tatil alacağı yönünden bu konuda bir değerlendirme yapılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Yazılı gerekçe ile bu alacakların tamamının kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 23.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.