11. Ceza Dairesi 2016/4110 E. , 2019/4695 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan açılan kamu davasında, sanığın faturaların gerçek mal alışverişine dayandığını savunmasına rağmen suça konu faturaları düzenleyen .... Ltd. Şti. yetkilileri hakkında sahte fatura düzenlemekten vergi tekniği raporunun bulunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen ilgili şirket yetkilileri hakkında suça konu takvim yılları ile ilgili dava açılıp açılmadığı, açılmışsa akıbeti araştırılıp bu dava ile birleştirilmesi, birleştirme mümkün olmadığı takdirde dava dosyaları celp edilip incelenerek özetinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; gerektiğinde faturaları düzenleyen mükellefler ile sanığa ait defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığının araştırılması, faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak düzenlediklerinin sorulması, toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; a) Sanık hakkında katma değer vergisi yönünden sahte fatura kullanmak suçundan inceleme yapıldığı, bu haliyle suç tarihinin 25.08.2008 tarihli son faturanın kullanıldığı beyanname tarihi olan 24.09.2008 tarihi olduğu gözetilmeden gerekçeli karar başlığına 2008 olarak yazılması,
b) 5271 sayılı CMK"nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, 10.11.2010 tarihli iddianame ile sanık hakkında "sahte fatura kullanma" suçundan kamu davası açıldığı, kararın gerekçesinde kullanma suçu anlatılmasına karşın hüküm fıkrasında düzenleme suçundan hüküm kurulması suretiyle çelişkiye düşülmesi,
c) Aynı takvim yılı içerisinde farklı dönemlerde birden çok sahte fatura kullandığı kabul olunan sanık hakkında TCK"nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
d) 5237 sayılı TCK"nin 53/3. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yeralan hak yoksunluğunun sanıkların sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 14.05.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.