15. Ceza Dairesi 2017/14067 E. , 2020/3028 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK 158/1-f-h-son, 62, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, ... Ön Ödemeli Sistemleri Telekomünikasyon Bilişim İnternet Hizmetleri İnşaat Gıda Turizm Güzellik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin sahibi olduğu ve şirketin Karşıyaka ilçesinde faaliyet gösterdiği, katılanların Iğdır ilinde yaşadıkları, anılan şirketin “www.eurokash.com” ve “www.ukashkupon.com” isimli internet sitelerinin de bulunduğu, 2012 yılında katılan ...’nin yanına arkadaşı olan tanık Davut Demirci’nin gelerek İzmir"deki ... Ön Ödemeli Sistemleri Telekomünikasyon Bilişim İnternet Hizmetleri İnşaat Gıda Turizm Güzellik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile çalıştığını, bu şirkete gönderilen paraya aylık %10 kâr verdiğini söylemesi üzerine katılan ...’nin şirketin sahibi olan ve kendisini ... olarak tanıtan sanık ile telefonda ve elektronik posta yolu ile görüştüğü, sanığın, şirketin sahibi olduğunu, %10 kâr vererek parayı İngiltere"de bir şirkette işlettiğini, %12-13 kâr aldığını, isterse parasını dilediği zaman geri verebileceğini katılan ...’ye söylediği, sanığın anlattıkları cazip gelince katılanların 2012 ve 2013 yıllarında sanığa parça parça 180.000 TL"yi gerek bankadan gerekse internet bankacılığı ile havale ettikleri, başlangıçta sanığın 2.000 TL kadar kâr payı adını verdiği meblağı katılanlara gönderdiği, daha sonra ise kâr payı göndermeyince katılanların sanığı paralarını geri istemek amacıyla telefonla aradıkları fakat sanık cevap vermeyince dolandırıldıklarını anlayıp şikayette bulundukları, sanığın bu şekilde kendisini ... olarak tanıtıp, bilişim sistemlerini, banka veya kredi kurumlarını araç olarak kullanarak ve ayrıca şirket yöneticisi olan sanığın ticari faaliyetleri sırasında bir çok kez hileli davranışlarla kâr payı verme vaadiyle katılanları aldatıp onların zararına kendisine yarar sağlayarak üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılanlar ve tanıklar beyanları, havale dekontları, noter ve ticaret odası yazı cevapları ile tüm dosya kapsamından, sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak,
1) 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, TCK"nın 158/1-f-h-son maddesi gereğince 750 gün adli para cezası belirlenip TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak ulaşılan 625 gün adli para cezasının TCK’nın 52/2 maddesi gereğince günlüğü 20 TL’den 12.500 TL adli para cezasına çevrildikten sonra haksız elde olunan yararın iki katına çıkarmak suretiyle sanık hakkında fazla adli para cezası tayini,
2) Katılan ... tarafından sunulan 05/03/2018 havale tarihli dilekçe içeriğine göre, sanığın katılanın zararının bir kısmını ödediğinin ileri sürülmesi karşısında, sanığın zararı karşılayıp karşılamadığı, kısmi ödeme var ise sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168. maddesinin uygulanması açısından katılanların rızasının bulunup bulunmadığının sorulması ve sanığın etkin pişmanlık gösterip göstermediğinin araştırılmasından sonra, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması zorunluluğu,
3) Sanığın 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun"un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,
4) 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1, 2 ve 4. numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı kısmi iptal kararı, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden, iptal kararına göre değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sanığın ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının aynı Kanun"un 326/son maddesi gereğince saklı tutulmasına, 02/03/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.