23. Hukuk Dairesi 2015/6954 E. , 2018/3222 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde ek karar yönnüden davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı şirket ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, davalının sözleşmeye göre inşaatı 24 ay içinde tamamlayıp kendisine teslim etmesi gerektiği halde sözleşme şartlarına uymayarak arsalar üzerinde inşaat ile ilgili hiç bir çalışma başlatmadığını, gerekli ihtarnamelerin davalı şirkete tebliğ edilmesine rağmen kendisine her hangi bir cevap verilmediğini, müvekkilinin davalı şirkete güveninin kalmadığını, ileri sürerek, davalı ile aralarında imzalamış oldukları sözleşmenin iptaline, talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin bir tüketici işlemi olduğu ve tüketici işlemleri ile ilgili davaya bakma görevi Tüketici Mahkemesine ait bulunduğu, 6100 Sayılı Yasanın 114.maddesi gereğince mahkemenin görevsizliğine dair verilen kararı davalı vekilinin temyiz etmesi üzerine Mahkemece 10.07.2015 tarihli Ek karar ile gerekçeli kararın davalıya 19.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği davalı vekilinin kararı 09.07.2015 tarihinde temyiz ettiği 15 günlük temyiz süresinin 07.07.2015 tarihinde dolduğu anlaşılmakla temyize başvuru süresinde yapılmadığından temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Ek Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Davalı vekiline kararın tebliğinin tebligat kanununun 12 ve 13. maddesine aykırı şekilde usulsüz olarak yapıldığı anlaşıldığından yerel mahkemece verilen 17.10.2014 tarihli kararın kaldırılmasına karar verilerek davalı vekilinin esasa ilişkin temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilip temyiz incelemesi yapılmıştır.
2-Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir.
Her ne kadar dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa"nın 3/l bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket ettiğinden sözedilemeyeceği, amacının salt kişisel ihtiyaçları için kullanma, tüketme amacını aştığı, Yasa"nın 3/k maddesindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Bünyesinde taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesi olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değildir. Güdülen amaç, arsasının değerlenmesini sağlayacak yapının arsa üzerine
..../...
S.2.
yapılmasıdır. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü işbu saikinin, 6502 sayılı Yasa"da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Yasa"nın amacı, kapsamı, 3. maddesindeki tanımlar bütün olarak okunup değerlendirildiğinde ve taraflar arasındaki sözleşmeye konu işin, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilmesi, kapsamı ve karmaşıklığı da dikkate alındığında Yasa koyucunun, salt kullanma ve tüketme amacıyla yapılan, basit nitelikteki (kullanacağı evi için dolap yaptırmak, badana-boya yaptırmak, şahsi aracını tamir ettirmek...vb.gibi) dar kapsamlı olağan tüketim işlemini konu alan eser sözleşmelerini, 6502 sayılı Yasa"nın 3/l. maddesi kapsamına aldığı ve Tüketici Mahkemeleri"nce bakılmasını öngördüğünün kabulü icap eder. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın esasına girilerek, tarafların delilleri toplanıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi"nin görevi kapsamında kaldığının kabulü doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ... 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2015 tarih ve 2015/198 E., 2015/181 K. sayılı ek kararının KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.