Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/36450
Karar No: 2018/6765
Karar Tarihi: 07.06.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/36450 Esas 2018/6765 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/36450 E.  ,  2018/6765 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    BİRLEŞEN DAVADA DAVACI : ... vekili avukat ...
    BİRLEŞEN DAVADA DAVALI: ...



    Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... avukatınca ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, adına kayıtlı otomobili satmak için 27.09.2011 tarihinde www.sahibinden.com adlı internet sitesine ilan verdiğini, 28.09.2011 tarihinde kendisini ... olarak tanıtan kişinin arayarak askeriyede sivil personel olduğunu ve aracı eşine hediye olarak alacağını söylediğini, yapılan pazarlıklar sonucunda aracın 24.000,00 TL bedelle satışı konusunda anlaştıklarını, davalı ..."den aldığı bilgilerle 29.09.2011 tarihli vekaletname ile davalı ..."e aracı satma yetkisi verildiğini, 30.09.2011 tarihinde aracı davalı ile kararlaştırdıkları üzere ..."e götürdüğünü, davalı ..."in öğlen arası olması nedeni ile satışı yapamayacaklarını söyleyerek kendisine 500,00 TL verdiğini, paranın kalan kısımını da hazır edeceğini belirterek kendisine cuma namazına gitmesini önerdiğini, hiçbir şeyden şüphelenmediğinden davalı ..."in amcası olarak tanıştırılan dava dışı ... ile namaza gittiğini, giderken de anahtarları aracın üzerinde bıraktığını, Cuma namazı sonrasında ... ile birlikte tekrar eve geldiklerinde aracın yerinde olmadığını, dava dışı ... n kendisine 24.000,00 TL bedelli bir adet senet imzalayıp verdiğini, davalı ..."i aradığında acil işi çıktığından ..."ye gittiğini söylemesi üzerine otobüs ile yanına gitmek üzere yola çıktığını, ancak davalı ..."e ulaşamadığını, böylece dolandırıldığını anlayarak 01.10.2011 tarihinde şikayetçi olduğunu, sonradan aracın 30.09.2011 tarihinde davalı ... tarafından davalı ..."a satıldığını, kendisini davalı ..."in amcası olarak tanıtan... in senette yazılı TC kimlik numarasının geçersiz olduğunu öğrendiğini, araca bir saatten kısa bir sürede alıcı bularak satış işlemlerinin tamamlanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğundan davalı ..."ın iyi niyetinden bahsedilemeyeceğini, davalıların birlikte hareket ettiğini ileri sürerek .... 30 Noterliği"nin 30.09.2011 tarihli satışı başta olmak üzere şayet gerçekleşirse bu tarihten sonra bütün satışların iptaline, aracın aynen iadesine, aynen iade imkansız hale gelirse araç bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş; birleşen davada ise dava konusu aracın asıl dava tarihinden sonra tedbir tarihinden önce 14.11.2011 tarihinde davalı ..."a satıldığını, iradesinin fesada uğradığından yapılan satışın geçersiz olduğunu ileri sürerek satışın iptali ile aracın tarafına teslimine, aynen iadesi imkansız hale gelir ise araç bedelinin davadan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... davaya cevap vermemiş; davalı ... oto galeride çalıştığını, diğer davalı ... ile alakasının olmadığını, davalı ..."in elindeki vekaletnameye güvenerek söz konusu satışı yaptığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Birleşen dava davalısı ... ise aracı galericilik yapmakta olan ..."dan aldığını, aracın dolandırıcılık konusu olduğunu dava dilekçesinin tebliğiyle öğrendiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, asıl dava ve birleşen davanın kabulüyle ile davaya konu otomobilin tescil işlemlerinin ve satış işlemlerinin iptali ile aracın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile aracın aynen davalı ..."dan alınarak davacıya teslimine, aracın teslim edilmemesi halinde araç bedelinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, yapılan satış işlemlerinin iptaline, her ne kadar birleşen dosyanın davalısı ... tarafından ... olduğu bedelin iadesi talep edilmişse de davacı ..."e ödenen bir bedel olmadığı, ..."in elinden aracın dolandırılarak alındığı, davacı tarafın araç bedelini ödemekten sorumlu tutulamayacağı, davalı ..."ın bu konuda davalılar ... ve ..."a başvurması gerektiğinden bu konudaki talebin reddine karar verilmiş; hüküm davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Türk Medeni Kanunu"nun 988. maddesi; "bir taşınırın emin sıfatıyla zilyedinden o şey üzerinde iyiniyetle mülkiyet veya sınırlı ayni hak edinen kimsenin edinimi, zilyedin bu tür tasarruflarda bulunma yetkisi olmasa bile korunur" hükmünü öngörmektedir.
    Bir malın zilyedi onu başkasına emanet etmiş olmayıp çaldırma, gasp, unutma gibi bir nedenle elinden çıkarmış bulunuyorsa, üçüncü sahıs böyle bir malı iyi niyetle iktisap etmiş olsa dahi onun iktisabı geçerli değildir. Gerçekten Türk Medeni Kanunu"nun 989. maddesi bu konuda açık düzenleme içermektedir. Taşınırı çalınan, kaybolan ya da iradesi dışında başka herhangi bir şekilde elinden çıkan zilyed, o şeyi elinde bulunduran herkese karşı beş yıl içinde taşınır davası açabilir.
    Görülüyor ki kanun iyi niyetin korunması hususunda emaneten bırakılan mallarla sahibinin elinden rızası olmaksızın çıkan mallar arasında bir ayrım yapmıştır. Bu ayrım şu düşünceye dayanmaktadır; malı başkasına emaneten bırakan kimse az çok risk altına girmiş ve emaneten verdiği şeyin alan tarafından başkasına geçirilmesi tehlikesini göze almış sayılabilir. Oysa bir malı rızası olmadan elinden çıkaran kimsenin böyle bir riske önceden katlandığı söylenemez. Böyle olunca bir malı iyi niyetle iktisap eden üçüncü kişinin menfaati, malı emaneten veren kimsenin menfaatine tercih edilmekte; rızası olmadan malını elinden çıkaran kimsenin menfaatine ise feda edilmemektedir. Sahibinin elinden rızası olmadan çıkan bir şeyi iyi niyetli üçüncü kişi bir açık artırmadan, pazardan veya bu gibi eşyayı satan bir kimseden iktisap ederse asıl mal sahibinin gerek bu şahıs gerekse daha sonraki müktesipler aleyhine açacağı iade davasını kazanabilmesi şöyle bir şarta bağlanmıştır: Böyle hallerde iyi niyetli üçüncü kişinin bu malı iktisap etmesi için verdiği bedel, iadeyi isteyen davacı yani asıl mal sahibi tarafından ona iade edilmelidir. Eğer bu şart yerine getirilmezse mahkeme asıl mal sahibinin açacağı iade davasını kabul edemez. Hukuk Genel Kurulu"nun 25/09/2002 tarih, 2002/4-608 E., 2002/643 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.
    Dosya kapsamından; davacı ile davalı ... arasında vekalet ilişkisinin kurulmuş ise de; davalı ..."in 29.09.2011 tarihli vekaletnameyi davacının elinden dolandırıcılık sureti ile aldığı, böylece iradesinin fesada uğratıldığı ve aracın rızası dışında elinden çıktığı anlaşılmaktadır. O halde; davalılar ... ile ..."ın hukuki durumunun MK"nun 989. maddesi gereğince değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, (2) no’lu bent gereğince davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 401,33 TL harcın istek halinde davalı ..."a, 401,32 TL harcın davalı ..."a iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi