Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1142
Karar No: 2017/241
Karar Tarihi: 23.01.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/1142 Esas 2017/241 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup ayıplı ifa sebebiyle bedel indirimi ve ayıbın giderilme süresince uğranılan kazanç kaybı nedeniyle alacak istemlerini içermektedir. Davacı vekili katılma yoluyla yerel mahkeme kararını temyizen bozulmasını talep etmiş olsa da, davalı vekilinin temyiz dilekçesi süresi içinde verildiği için davacının temyiz istemi reddedilmiştir. Kararda, ayıp ve kusurun eserin kabule zorlanamayacak ölçüde kusurlu veya sözleşmeye aykırı olmaması halinde eserin değerindeki eksiklik oranında bedelde indirim istenebileceği, bedelde indirimin seçimlik hakkının kullanılması durumunda nisbi metod uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, ayıpta yüklenicinin kusurlu olması halinde iş sahibi ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararın giderilmesini de isteyebilir. Bu hükümlere göre açık ve gizli ayıplarla yükleniciye ihbar zorunluluğu bulunduğundan, süresinde ayıp ihbarında bulunulmamışsa iş sahibi eseri kabul etmiş sayılır ve yüklenici ayıptan doğan sorumluluklardan kurtulur. Kanun maddeleri ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 474. maddesi ve 475/2. maddesi ile 818 sayılı Borçlar Kanunu'n
15. Hukuk Dairesi         2016/1142 E.  ,  2017/241 K.

    "İçtihat Metni"


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... geldi. Davacının temyiz dilekçesinin süresi dışında, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup ayıplı ifa nedeniyle bedel indirimi ve ayıbın giderilme süresince uğranılan kazanç kaybı nedeniyle alacak istemlerine ilişkindir. Mahkemece ıslahla arttırılan miktar da dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen karar, taraf vekilerince temyiz edilmiştir.
    1-Davacı vekili katılma yolu ile yerel mahkeme kararını temyizen bozulmasını talep etmiş ise de; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin kendisine 08.09.2015 tarihinde tebliğ edildiği, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollaması ile uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK"nın 433/2. maddesine göre katılma yolu ile temyiz süresinin 10 gün olduğu davalının temyiz dilekçesinin az yukarıda belirtilen tebliğ tarihinden 10 günlük süre eklendiğinde 18.09.2015 tarihinde dolduğu buna göre davacının 21.09.2015 tarihli katılma yolu ile temyizi süresinden sonra yapıldığından reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    3-Davalı vekili savunmalarında ileri sürülen ayıpların açık ayıp olup süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını ileri sürmüştür. Davacının delil tespiti yaptırdığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK"nın 474. maddesinde ve sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 359. maddesi hükmünde, açık ayıplarla eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz eserin gözden geçirilip makul süre içerisinde yükleniciye ayıp ihbarında bulunulması, gizli ayıplarda da TBK"nın 477/son, BK"nın 362/son maddesi gereğince ortaya çıkar çıkmaz derhal yükleniciye ihbar yapılması zorunludur. Bu hükümlere göre aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa açık ve gizli ayıplarla yükleniciye ihbar zorunluluğu bulunduğundan, süresinde ayıp ihbarında bulunulmamışsa iş sahibi eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır ve yüklenici ayıptan doğan sorumluluklardan kurtulur.



    Gerek 818 sayılı BK"nın 360. maddesi gerekse 6098 sayılı TBK"nın 475/2. maddesi hükümlere göre ayıp halinde iş sahibinin seçimlik hakları arasında eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme hakkı da sayılmıştır. Dairemizin içtihat ve uygulamalarında ayıp ve kusurun eserin kabule zorlanamayacak ölçüde kusurlu veya sözleşmeye aykırı olmaması halinde eserin değerindeki eksiklik oranında bedelde indirim istenebileceği kabul edilmektedir. Bedelde indirimin seçimlik hakkının kullanılması durumunda indirim bedelinin hesaplanmasında nisbi metod uygulanmalıdır. Bu metoda göre kararlaştırılan ücret ve yapılan işin teslim tarihindeki ayıplı değerinin çarpımı sonucu bulunacak miktarın teslim tarihindeki ayıpsız değere bölünmesi ile indirim gereken bedel hesaplanır (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 24.05.2010 gün 2010/1703 Esas 2010/2891 Karar sayılı ilâmı).
    Yine sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 360. ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK"nın 475. maddesi hükümleri uyarınca ayıpta yüklenicinin kusurlu olması halinde iş sahibi ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararın giderilmesini de isteyebilir.
    Bu durumda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla sözleşmeye göre davalının yapımını üstlendiği imalâtta saptanan ayıpların niteliğinin yani açık ya da gizili ayıp olup olmadığının belirlenmesi, belircenecek bu niteliğine göre ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı sonucuna varıldığında ayıp sebebiyle istenebilecek bedel indiriminin dairemizin emsal kararındaki örnek de dikkate alınarak nisbi metoda göre hesaplattırılması ve yine ayıpta yüklenici kusurlu kabul edildiğinden iş sahibinin ayıbın giderimi süresince tesisi kullanamaması ya da tam olarak istifade edememesi nedeniyle uğrayacağı kazanç kaybının gerekçeli ve denetime elverişli olarak hesaplattırılıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi yerine eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının katılım yolu ile yaptığı temyiz isteminin süre yönünden reddine, 2. bent uyarınca davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 3. bende göre kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekil ile temsil olan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden davacıya geri, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 23.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi