20. Hukuk Dairesi 2019/4357 E. , 2019/6458 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi 02/06/2009 havale tarihli dava dilekçesi ile,..... beldesinde bulunan 460 parsel sayılı taşınmazın orman tahdit sınırlarında kalan kısmının tapusunun iptali ile orman vasfıyla ... adına tapuya tescilini, müdahalenin men"i ve kal"ini talep etmiş, davacı vekili 06/05/2015 tarihli celsede ise, dava dilekçesinde talep ettiği müdahalenin men"i ve kal talebinden feragat ettiğini bildirmiştir.
Mahkemece; davacının tapu iptali ve tescile yönelik talebin kabulü ile, 460 parsel sayılı tarla vasfında 20518 m2 taşınmazın, orman ve fen bilirkişilerinin 6/5/2015 havale tarihli raporunda ve ekinde krokide (A) ve (B) harfi ile işaretli toplam 6753 m2 bölümünün tapusunun iptali ile ... adına orman vasfıyla tesciline, davacı men"i müdahale ve kal talebinden feragat ettiğinden bu hususta esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı ...vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman tahdidi 1941 yılında yapılıp kesinleşmiş, 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1975 yılında yapılıp, ekip çalışmaları 30.09.1976 tarihinde, itirazların incelenmesine ilişkin komisyon çalışmaları da 15.06.1982 tarihinde ilan edilmiş, 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması 1989 yılında yapılıp, 02.04.1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir.
Genel arazi kadastrosu 1972 yılında yapılıp, 08.03.1972 ila 07.04.1972 tarihlerinde yapılan askı ilanı sonunda kesinleşmiştir.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki;
1- Dosya içerisinde bulunan en son tapu kaydına göre dava konusu taşınmazın üzerinde 12/08/2013 tarihli..... lehine haciz şerhi olduğu anlaşılmaktadır. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın tapu kaydında şerh sahiplerine husumet yöneltmeden dava açmıştır. Mahkemece, şerh sahiplerinin davaya katılımı sağlanmaksızın, husumet yaygınlaştırılmadan yokluklarında dava görülüp sonuçlandırılmıştır. Bu nedenle karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Taraf teşkili, davanın görülebilme koşullarından olup, mahkemece re"sen (kendiliğinden) yapılması gereken işlemlerdendir. O halde, dava konusu taşınmazın tapu kaydında icra dosyalarında haciz alacaklıları belirlenerek davaya katılımları sağlanarak husumet yaygınlaştırılmalı, tarafların ileri sürecekleri delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
2- Yargılama sırasında Hazinenin dava konusu parsele yönelik olarak açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasına esas .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/303 Esas sayılı dosyası ile görülmekte olan dava arasında fiili ve hukuki irtibat nedeniyle dosyaların birleştirilmesine karar verildiği, ancak daha sonra tefrik edildiği, Hazinenin görülmekte olan 2013/203 Esas sayılı dosyada taraf olmadığı anlaşılmaktadır. Taraf sıfatı olmamasına rağmen gerekçeli karar başlığında Hazinenin davacı sıfatı ile gösterilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/11/2019 günü oy birliği ile karar verildi.