Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2018/982
Karar No: 2021/4290
Karar Tarihi: 06.10.2021

Danıştay 3. Daire 2018/982 Esas 2021/4290 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/982
Karar No : 2021/4290


TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU :... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu … Turizm Taşımacılık Taahhüt Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi'nden alınamayan 2010 ila 2012 yıllarına ait kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …, … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Asıl borçlu şirketin 2011 ilâ 2014 yıllarına ilişkin olarak 6736 sayılı Kanun kapsamında kurumlar vergisi ve katma değer vergisi yönünden matrah artırımında bulunduğu, matrah artırımından kaynaklanan ödemenin vadesinin 30/11/2016 tarihi olduğu, ödeme emirleri içeriğindeki 2011 ve 2012 yıllarına ilişkin vergi borçlarının, matrah artırımına gidilmiş olması nedeniyle asıl borçlu şirketten tahsil edilmesi gerektiği, dolayısıyla bu yıllara ait vergi borcu için davacının ortak sıfatıyla takip edilmesinin hukuka uygun düşmediği, ödeme emirlerinin 2010 yılına ait kısımlarının toplamının 53.544,25 TL olduğu, motorlu taşıtlar sorgulamasında şirket adına kayıtlı araç bulunduğu ve şirket mal varlığından vergi borcu tahsiline ilişkin işlemlerin tamamlanmadığının anlaşıldığı, tüzel kişilik hakkında gerekli takip işlemleri tamamlanıp kamu alacağının tamamen veya kısmen şirketten tahsil edilemeyeceği açıkça ortaya konulmadığından, ödeme emirlerinin 2010 yılına ilişkin kısmının da hukuka uyarlılığı bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu şirket adına tahakkuk eden kamu alacağının vadesinde ödenmediği ve sistem üzerinden yapılan sorgulamayla tespit edilen mal varlığının söz konusu borcu karşılamadığı anlaşıldığından, davacının şirket ortağı olduğu döneme rastlayan kamu alacağının tahsili amacıyla adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulüyle, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. maddesine göre limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında takip edilebilmesi için; kamu alacağının ortak sıfatıyla kendisinden tahsil edileceğinin kendisine duyurulmasından önce borcun tüzel kişiye usulüne uygun biçimde tebliğ edilmesi, uyuşmazlık yaratılmak suretiyle ya da uyuşmazlık yaratılmaksızın kesinleşip vadesinde ödenmemiş olması, bu nedenlerle tüzel kişinin 6183 sayılı 54, 55 ve müteakip maddeleri uyarınca takip edilmesi ve bütün bunlara rağmen kamu alacağının tüzel kişiliğin mal varlığından tamamen ya da kısmen tahsil edilememiş olması gerektiğinden, ödeme emirlerine konu kamu alacağıyla ilgili olarak asıl borçlu adına ödeme emri düzenlenip düzenlenmediği, düzenlenmiş ise usulüne uygun biçimde tebliğ edilerek içeriği vergi borçlarının şirket nezdinde kesinleşip kesinleşmediği, kamu alacağının tüzel kişiliğin mal varlığından tamamen ya da kısmen tahsil edilebilir olup olmadığı hususları incelenerek yeniden bir karar verilmek üzere Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, 04/11/2009 ile 20/12/2012 tarihleri arasında yüzde elli hisse oranıyla ortağı olduğu … Turizm Taşımacılık Taahhüt Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi'nden tahsil edilemeyen 2010 ilâ 2012 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla … tarih ve …, … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin düzenlendiği, şirketin 2011 ila 2014 yıllarına ilişkin olarak 6736 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca kurumlar vergisi ve katma değer vergisi yönünden matrah artırımında bulunduğu anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu oldukları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları kurala bağlanmıştır.
6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun'un 5. maddesinin 1. fıkrasında; mükelleflerin, bu fıkrada belirtilen şartlar dâhilinde gelir ve kurumlar
vergisi matrahlarını artırdıkları takdirde, kendileri hakkında artırımda bulunulan yıllar için yıllık
gelir ve kurumlar vergisi incelemesi ve bu yıllara ilişkin olarak bu vergi türleri için daha sonra başka bir tarhiyat yapılmayacağı, 3. fıkrasında; mükelleflerin, bu fıkrada belirtilen şartlar dâhilinde katma değer vergisini artırdıkları takdirde, kendileri nezdinde söz konusu vergiyi ödemeyi kabul ettikleri yıllara ait vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak katma değer vergisi incelemesi ve tarhiyatı yapılmayacağı, 7. fıkrasında ise; matrah veya vergi artırımında bulunulmasının, bu Kanun'un yayımlandığı tarihten önce başlanılmış olan vergi incelemeleri ile takdir işlemlerine engel teşkil etmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu yapılan Vergi Dava Dairesi kararının; uyuşmazlığa konu ödeme emirlerinin 2010 yılına ait kamu alacağını içeren kısımlarına ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
6736 sayılı Kanun uyarınca matrah artırımına gidilmesi, artırımda bulunulan yıllar ve vergilendirme dönemleri için daha sonra inceleme ve tarhiyat yapılmasına engel olmakla birlikte, değinilen Kanun'un 2. ve 3. maddeleri kapsamında borcun yapılandırılması durumundan farklı olarak, şirkete ait vergi borçlarına ilişkin yeni bir hukuki durum yaratmamaktadır. Başka bir deyişle matrah artırımının; matrah artırımı yapılan dönemlere ilişkin olarak şirket adına daha önce yapılmış tarhiyatlardan ya da kesinleşmiş alacaklardan ortak sıfatıyla sorumluluğa herhangi bir etkisi bulunmamaktadır.
Bu nedenle, Vergi Dava Dairesi kararının; asıl borçlu şirket tarafından, 2011 ve 2012 yıllarına ilişkin olarak matrah artırımında bulunulması nedeniyle, ödeme emirleri içeriği borçların bu yıllara isabet eden kısımları yönünden ortak sıfatıyla davacının takip edilemeyeceği gerekçesiyle iptali yönündeki hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf isteminin reddinde hukuki isabet görülmemiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. maddesine göre limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında takip edilebilmesi için kamu alacağının ortak sıfatıyla kendisinden tahsil edileceğinin kendisine duyurulmasından önce borcun tüzel kişiye usulüne uygun biçimde tebliğ edilmesi, uyuşmazlık yaratılmak suretiyle ya da uyuşmazlık yaratılmaksızın kesinleşip vadesinde ödenmemiş olması, bu nedenlerle tüzel kişinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 54, 55 ve müteakip maddeleri uyarınca takip edilmesi ve bütün bunlara rağmen kamu alacağının tüzel kişiliğin mal varlığından tamamen ya da kısmen tahsil edilememiş olması gerekmektedir.
Bu doğrultuda, uyuşmazlığa konu ödeme emirlerinin 2011 ve 2012 yıllarına ait kamu alacağıyla ilgili olarak asıl borçlu adına ödeme emri düzenlenip düzenlenmediği, düzenlenmiş ise usulüne uygun biçimde tebliğ edilerek içeriği vergi borçlarının şirket nezdinde kesinleşip kesinleşmediği, kamu alacağının tüzel kişiliğin mal varlığından tamamen ya da kısmen tahsil edilebilir olup olmadığı hususları incelenerek yeniden bir karar verilmek üzere Vergi Dava Dairesi kararının; ödeme emirlerinin 2011 ve 2012 yıllarına ait kamu alacağını içeren kısımlarına ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; ödeme emirlerinin 2010 yılına ait kamu alacağını içeren kısımlarına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Temyiz isteminin kısmen kabulüne,
4. Kararın; ödeme emirlerinin, 2011 ve 2012 yıllarına ait kamu alacağını içeren kısımlarına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
5. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
6. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 06/10/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi