8. Hukuk Dairesi 2016/19005 E. , 2017/7948 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine dair verilen hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı 3. kişi vekili ve duruşma talebi olmaksızın davalı alacaklı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.05.2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı 3.kişi vekili, ... 16. İcra Müdürlüğü"nün 2014/602 Talimat sayılı dosyası üzerinden müvekkiline ait adreste haciz yapıldığını, müvekkili tarafından vergi levhası, kira sözleşmesi ve faturalar sunularak istihkak iddiasında bulunulduğunu, kira sözleşmesinin gerçek bir sözleşme olduğunu, işyerinde bulunan menkullerin müvekkiline ait olduğunu iddia ederek istihkak iddiasının kabulü ile satış işleminin iptaline takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, 27.06.2014 tarihinde talimata uygun olarak haciz yapıldığı, haciz sırasında herhangi bir istihkak iddası olmadığı gibi esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu görevli icra mahkemesine açılmış herhangi bir istihkak davasının olduğuna dair bilgi ve belge sunulmadığı, davacı 3.kişinin icra dosyasının tarafı olmadığından satışının durdurulmasını istemede aktif taraf ehliyetinin bulunmadığı, istihkak davasına bakmakla yetkili mahkemenin esas takibin yapıldığı yerdeki mahkeme olduğu gerekçesiyle satışın durdurulma talebinin kesin olarak reddine, istihkak talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı alacaklı ve davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davalı alacaklı vekilinin, 24/06/2016 havale tarihli ve kararın düzeltilerek onanması talepli dilekçesi, temyiz dilekçesi niteliğindedir. Ancak gerekli temyiz harcı yatırılmadığından, davalı alacaklı vekilinin usulünce yapılmış bir temyiz istemi bulunmadığı anlaşılmakla, davalı alacaklı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- a)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3. kişinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2-b)Dava, 6100 sayılı HMK yürürlüğe girdikten sonra açılmış olup bu Kanun’da 1086 sayılı HUMK’nun 512. maddesine paralel bir düzenleme getirilmemiştir.Bu durumda İİK’nun yetkiye ilişkin 4, 50. maddeleri ve 6100 sayılı HMK’nun 5, 6. maddeleri uyarınca genel yetki kuralının uygulanması gerekir. Buna göre istihkak davalarının asıl icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılması mümkündür. HMK’nun 7/1. maddesi gereğince davalının birden fazla olması halinde davanın,bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılması mümkündür. Basit yargılama usulüne uygun yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında Yasa"da kesin yetki kuralı öngörülmediğinden, yetki itirazı ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebilir.
HMK"nun 19/4. madde hükmüne göre de yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir. Hakim kendiliğinden (re"sen) yetkisizlik kararı veremez.
Somut olayda, hüküm, dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden verilmiş olup, bu sebeple davalı tarafından yetki ilk itirazında bulunulması da mümkün olamamıştır. Bu durumda Mahkemece, re"sen yetki hususu değerlendirilerek yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olmuş, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı 3. kişinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2-b) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.480,00 TL Avukatlık Ücreti"nin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacı 3.kişiye verilmesine, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 31,40 TL onama harcının da davalı alacaklıdan alınmasına 30.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.