Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/19063
Karar No: 2019/5707
Karar Tarihi: 18.04.2019

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/19063 Esas 2019/5707 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için, kişinin kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturmayı engellemek amacıyla başkasının kimlik bilgilerini kullanması gerektiğini belirtti. Olayda, sanığın polislere başka bir kişinin kimliğini vermesi ancak polislerin sanığı tanıması ve inandırıcı bulunmaması nedeniyle soruşturma yapılmaması sebebiyle, sanığın eyleminin kabahat suçu olan “kimliği bildirmeme”yi oluşturduğu ancak idari yaptırımına zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle yer olmadığına hükmetti. Kanunlar ise şöyle:
- TCK 268. Madde: Başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçu
- Kabahatler Kanunu 40/1. Madde: Kimliği bildirmeme kabahati
- Kabahatler Kanunu 20/2...c Madde: Soruşturma zamanaşımı süresi
8. Ceza Dairesi         2017/19063 E.  ,  2019/5707 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    TCK.nun 268. maddesinde düzenlenen başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması gerektiği, somut olayda; Ceza Genel Kurulu"nun 09.05.2017 gün, 2015/9...179 esas, 2017/267 sayılı kararında belirtildiği üzere, önleme araması sırasında aracında 6136 sayılı Kanuna göre yasak niteliği haiz ateşli silah ve mermi bulunan sanığın, ..."a ait kimliği polislere vermesi, ancak sanığın polislerce tanınan bir şahıs olması, polislerin sanığa adının ... olduğunu söylemeleri ve sanığın bu durumu kabul etmesi şeklinde gerçekleşen olayda; kolluk görevlilerinin inandırıcı bulunmamasından dolayı kimlik bilgileri kullanılan kişi hakkında bir soruşturma ve kovuşturma yapılmaması sebebiyle, iftiranın özel bir şekli olan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun kollukça yapılan araştırmada, sanığın gerçek kimliğinin tespit edilerek tutanağın bu kimlik bilgileri ile düzenlenmiş olması ve sanığın gerçeğe aykırı olarak beyan ettiği isme göre düzenlenmiş herhangi bir belgenin bulunmaması gözetildiğinde ise resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşmayacağı, sanığın eyleminin Kabahatler Kanununun 40. maddesinde “Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınılması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunulması” şeklinde tanımlanan “kimliği bildirmeme” kabahatini oluşturacağı bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşturduğu, bunun da aynı
    maddeye göre idari yaptırımı gerektirdiği, ancak anılan Yasanın 20/2...c maddesi uyarınca soruşturma zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, kabahat tarihinden karar tarihine kadar bu sürenin gerçekleştiği anlaşılmakla sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmekle sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan 5326 sayılı Kanunun 20/2...c maddesi uyarınca sanığın kabahat oluşturan eylemiyle ilgili soruşturma zamanaşımı dolduğundan hakkında aynı Kanunun 20/1. maddesi gereğince İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 18.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi