Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1480
Karar No: 2021/3929
Karar Tarihi: 22.04.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/1480 Esas 2021/3929 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2019/1480 E.  ,  2021/3929 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkeme gerekçesinde, dava konusu edilen taşınmaza komşu olan 36 parsel sayılı taşınmazın dava dosyasında 02.04.1988 tarihinde yapılan keşifte sınır tespiti sırasında mahalli bilirkişinin dava konusu taşınmaz yönünü kayalık, taşlık ve demirgirmez olarak göstermesi nedeni ile bu tarihte henüz imar-ihyanın başlamadığının kabul edildiği, ancak dava konusu taşınmaz ile 36 parsel sayılı taşınmaz arasında fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen ve dava konusu edilmeyen halen taşlık olup ekilip biçilmeyen alanın varlığının göz önünde bulundurulmadığı belirtilerek, öncelikle, taşınmazın imar planı kapsamına alındığı 2006 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının dosya arasına konulması, bundan sonra mahallinde, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinin katılımıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması, tanık ve yerel bilirkişi ifadelerinin bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 140 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin 03.12.2018 tarihli krokili raporunda (C) harfi ile gösterilen 64.326,89 metrekarelik bölümünün, aynı yer 141 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin 03.12.2018 tarihli krokili raporunda (E1) harfi ile gösterilen 8.117,86 metrekarelik bölümünün davalı Maliye Hazinesi adına olan tapusunun iptali ile bu kısmın "susuz tarla" vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, çekişmeli 133 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin 03.12.2018 tarihli krokili raporunda (D1) harfi ile gösterilen 13.488,14 metrekarelik bölümün mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın, hükme esas alınan fen bilirkişi raporu ve eki krokide temyize konu (C), (D1), (E1) harfleriyle gösterilen bölümleri üzerinde, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşacağından bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (C), (D1), (E1) ile gösterilen taşınmaz bölümleri yönünden, hükmüne uyulan bozma ilamında, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu raporunda hangi tarihte imar-ihyasının tamamlandığının ve bu tarihten dava tarihine kadar kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının duraksamaya yol açmayacak şekilde belirlenmesi gereğine değinildiği halde, bozma sonrası dosyaya sunulan 23.07.2018 havale tarihli ziraat mühndisi bilirkişi kurulu raporunda, taşınmaz bölümlerinin imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığının belirtilmemiş, taşınmazın niteliğine ilişkin somut verilere dayalı açıklama yapılmamış olup, genel ve soyut ifadelerle imar ihyanın tamamlandığının ve taşınmazın kuru tarım arazisi vasfında olduğunun belirtilmesiyle yetinilmiştir. Ayrıca çekişmeli taşınmazın (D1) ile gösterilen bölümüne ... tarafından karayolu yapıldığı ve mahkemece tespit hükmü kurulduğu halde, taşınmaz bölümünün ... adına tahsis ya da terkin edilip edilmediği araştırılmamış ve buna ilişkin evraklar dosya arasına getirilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
    Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle,Karayolları Genel Müdürlüğünden hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (D1) ile gösterilen bölüm yönünden tahsis ya da terkin işleminin yapılıp yapılmadığı sorulmalı, yapılmış ise buna ilişkin evraklar getirtilmeli, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilmek suretiyle taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları olduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre 1984 ve 1986 yıllarına ait stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğü"nden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı; bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üniversitelerin toprak kürsüsü bölümünden seçilecek 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, önceki keşfe katılan bilirkişiler dışında oluşturulacak 3 kişilik jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, taşınmaz bölümlerinin önceki niteliğinin ne olduğu, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanağı kayıtlarla denetlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz bölümlerinin üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi net bir şekilde bildirir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulundan ise yukarıda belirtilen tarihlere ait stereoskopik hava fotoğrafları ile dosya arasında bulunan hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, hava ve uydu fotoğraflarının ait oldukları yıllara göre taşınmaz bölümlerinin niteliğini, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığını, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü belirten rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisine, keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; hükme esas alınan fen bilirkişisi raporu ile belirlenen yüzölçümleri esas alınmadan infazda tereddüt uyandıracak şekilde hüküm kurulması ve reddedilen kısım yönünden Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması da isabetsiz olup,temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
    22.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi