11. Hukuk Dairesi 2018/1977 E. , 2019/6622 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 24/11/2015 gün ve 2014/242 - 2015/1118 sayılı kararı onayan Daire"nin 08/01/2018 gün ve 2016/5756 - 2018/43 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili adına tescilli tanınmış "Arçelik" markası ile davalı markası "Akçelik"in benzer olduğunu, markaların karıştırılmasının muhtemel olduğunu, bu markanın müvekkilinin itibarından faydalanma amacı taşıdığını, müvekkili adına ayrıca "Çelik" markasının da tescilli olduğunu, "Ben Çelik Arçelik" sloganı ile çelik robotu vasıtasıyla müvekkili ile özdeşleştiğini, dava dışı Akçelik Petrol Ürünleri Pazarlama Demir Çelik Madencilik İnşaat Nakliyat Ticaret Ltd. Şti. adına başvurusu yapılan "Akçelik" marka başvurusu ile ilgili kararın işbu dava yönünden emsal teşkil ettiğini, bu şekilde tanınmış bir markanın farklı mal ve hizmetlerde kullanılmasının markanın ayırt edici gücünü aşındıracağını ileri sürerek, davalı şirkete ait 2011/70830 sayılı "Akçelik" ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dava, davalıya ait 2011/70830 numaralı "AKÇELİK" markasının hükümsüzlüğü talebine ilişkindir.
Mahkemece, davacı markalarının daha eski tarihli olduğu ve tanınmış marka niteliğinde bulunduğu, fonetik ve görsel açıdan her iki markanın arasında benzerlik bulunduğu fakat markalar arasında anlamsal bir benzerliğin olmadığı, bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraf markalarının benzer olduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak 556 sayılı KHK’nin 8. maddesi hükmü uyarınca, taraf markalarının karıştırılma ihtimalinin değerlendirilmesinde davacı markaları ile hükümsüzlüğü talep edilen davalı markası bütünsel olarak karşılaştırılmalı, ortalama hedef tüketici kitlesinin markaların görsel, sesçil ve kavramsal özellikleri ile markaların ayırt edicilik özellikleri bütünsel bakış açısı ile ele alınmalıdır. Davacının ARÇELİK ibareli markaları ile hükümsüzlüğü talep edilen davalı ... markasına bütünsel açıdan bakıldığında ortalama tüketiciyi yanıltacak düzeyde bir benzerlik olduğu, markalar arasında iltibas riskinin doğabileceği kabul edilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin karar düzeltme istemi yerinde görülmekle Dairemizin onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 08.01.2018 tarih, 2016/5756 Esas 2018/43 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkemece verilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 23/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.