Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/11365 Esas 2017/4778 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11365
Karar No: 2017/4778
Karar Tarihi: 12.06.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/11365 Esas 2017/4778 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı banka, diğer davalı şirketten ciro yoluyla devraldığı senet bedelini tahsil etmek için davacının aleyhine takip yapmıştır. Davacı, senet imzalarının kendisine ait olmadığını ve senedin sahte olduğunu ileri sürerek menfi tespit davası açmıştır. Mahkeme, yapılan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda senedin sahte olduğunu kabul etmiş ve davalı bankanın kötü niyetli olmadığına karar vermiştir. Bu nedenle, dava kısmen kabul edilmiş ve diğer davalının kötü niyetli olduğuna dair kanıt olmadığından, onun aleyhine bir tazminat kararı verilmemiştir. Kararda, senet sahteliği nedeniyle kötü niyetli tazminat koşullarının oluşmadığı belirtilmiştir.
Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu madde 2/2, Ticaret Kanunu madde 847/1, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 316.
19. Hukuk Dairesi         2016/11365 E.  ,  2017/4778 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalılardan ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalı bankanın, diğer davalı şirketten ciro yoluyla devraldığı senet bedelini tahsil için müvekkilinin aleyhine İzmir 6. İcra Müdürlüğü"nün 2012/4005 sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip yaptığını, takibe konu senetteki yazı ve imzaların müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, senet nedeniyle borçlu bulunmadıklarının tespitini ve sahte senet tanzim eden davalı ...Taşımacılık ....Ltd. Şti."nin %20 tazminat ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı banka vekili, takibe konu senedin diğer davalı tarafından kullanılan ticari kredinin ödenmesinde kullanılmak üzere müvekkili bankaya bırakıldığını, müvekkili bankanın 3. kişi konumunda olduğunu, senedi diğer davalıdan ciro yoluyla aldığını bu nedenle senetteki imzanın keşideciye ait olup olmadığını bilmesinin mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, takibe konu senetteki imzanın davacıya ait olmadığının anlaşıldığı, senedin sahte olarak düzenlendiği, sahtecilik def"inin mutlak def"i mahiyetinde olduğundan herkese karşı ileri sürülebileceği, davacı hakkında icra takibi yapan bankanın senedi ciro yoluyla devraldığı, senedin sahte olduğunu bilebilecek durumda olmadığı ve iyi niyetli olduğu, bu sebeple davalı banka aleyhine kötü niyet tazminatı koşullarının oluşmadığı, diğer davalı tarafından da yapılmış bir icra takibi mevcut olmadığından bu davalı aleyhine de kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığı kanaatiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 12/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.