Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/940 Esas 2018/2193 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanık ... hakkında mahkumiyet, diğer sanıklar hakkında beraat


Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde sanık ..."ın ... Belediye Başkanı, sanık ..."in Belediye Başkan Yardımcısı, sanık ..."ın da Belediye Fen İşleri Müdürü oldukları; katılanın işyerinin önündeki yolu ve kaldırımı, bir vatandaştan gelen "... Güzel Sanatlar Fakültesi karşısı bordür dibinde bozulma var, çözülmesini rica ederim" ibareli ihbar mesajı üzerine kazdırmak suretiyle bu kazıdan çıkan harfiyatın ve sökülen bordür taşlarının katılana ait söz konusu işyerinin önüne giriş ve çıkışı engelleyecek şekilde istiflettirdikleri, yapılan kazı sırasında doğalgaz borusuna hasar verilmesi sebebi ile hasarın ilgili firma tarafından onarılmasının beklendiği, söz konusu kazının yoldaki bozukluğu ve su birikmesini önlemek amacıyla yapılmasına rağmen bu yönde hiç bir imalat ve onarım yapılmadığı ayrıca kaldırım kısmının kazılmasının herhangi bir gerekçesinin bulunmadığı, sanıkların 19 gün süre katılanın işyerine giriş ve çıkışı engellemek suretiyle kişisel ve kamusal zarara sebebiyet verdikleri, bu suretle üzerlerine atılı görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia edilen somut olayda;
Belediyece çalışma yapılan yerin plan ve projesinin getirtilip getirtilmediği, e-posta ihbarında geçen konunun doğruluğu, çalışma yapılan yerde başka tesisat olup olmadığı, ilgili şirketlerle bu hususta yazışma yapılıp yapılmadığı tespit edilip ve yapılan çalışma sonucu objektif cezalandırma koşullarının ne şekilde gerçekleştiğinin belirlenmesi açısından olay yerinde keşif yapılarak bilirkişi raporu düzenlettirilmesi, ayrıca davaya konu kazı ve sonrasında yapılan işlemlerin bu sanıkların emir ve talimatlarıyla yapılmasına göre ceza sorumluluklarından kurtulacak yasal bir durumlarının bulunmaması da dikkate alınarak hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken sanıklar ... ve ... hakkında yazılı şekilde beraat kararları verilmesi,
Sanık ..."ın hükümden sonra 10/04/2016 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nın 64 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.