15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/8158 Karar No: 2020/3020 Karar Tarihi: 02.03.2020
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/8158 Esas 2020/3020 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine hükmedildiği ve sanığın temyiz istemine cevap verildiği belirtilmektedir. Temyiz süresi ile ilgili olarak 7035 sayılı Kanun'un 21. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesi açıklanmıştır. Mahkemenin hüküm fıkrasında yanıltıcı ifade kullanıldığı ve temyiz süresinin bir hafta olduğu belirtilerek hatalı bir bilgilendirme yapıldığı ifade edilmiştir. Olayda sanığın, katılanlarla altın alım satımı hususunda anlaşamadığı ve sanığın para ve altınları aldıktan sonra kayıplara karıştığı iddia edildiği belirtilmektedir. Dosya kapsamına göre, sanığın suç işlemediği kanaatine varılmıştır. Kararda belirtilen kanun maddeleri TCK 157/1, 62, 52, 51'dir.
15. Ceza Dairesi 2018/8158 E. , 2020/3020 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK 157/1, 62, 52, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun"un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği; ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK"un 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden, hüküm fıkrasında kanun yoluna başvuru süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması karşısında; sanığın yedi günlük yasal süresi geçtikten sonra yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek ve Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda dosyanın uzlaştırma bürosu gönderildiği, ancak; uzlaştırmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın, katılan ... ile askerlik arkadaşı oldukları, 2011 yılının Ocak ayında katılan ..."ı arayıp elinde 2384 adet küçük altın olduğunu söyleyerek bu altınları değerinden daha az miktarına paraya çevirmeyi teklif ettiği, katılan ..."ın teklifi kabul ettiği, yaklaşık 1 hafta sonra ağabeyi olan diğer katılan ..."nın İstanbul ilinden Çivril ilçesine giderek sanık ile haklarında tefrik kararı verilen ve kendilerini ... ve ... olarak tanıtan şahıslarla ilçe otogarında buluştukları, daha sonra birlikte Çivril merkezde ... Otel’e gittikleri ve sanığın 200 TL karşılığında 1 adet altını numune olarak katılan ..."ya verdiği, katılan ..."nın memleketi olan Van iline giderek altının değerini kuyumculara sorduğu, numune altının 450 TL değerinde olduğunu öğrenmesini müteakiben 31/01/2011 günü katılan ..."ın İstanbul ilinden Çivril ilçesine gittiği, katılan ..."nın da tanık Mehmet ile birlikte suç tarihinde Van ilinden Çivril"e altın almaya giderek sanık ve hakkında tefrik kararı verilen ... isimli şahısla ... Caddesi Rehabilitasyon Merkezi yakınlarında bir parkta buluştukları ancak altın alım satımı hususunda anlaşamadıkları, daha sonra katılanların ... Otel"e gitmelerine müteakip sanığı telefonla arayarak 5.000 TL karşılığından 100 adet altın alımı hususunda harici olarak anlaştıkları, tekrar daha önceki parkta buluşarak katılanların sanığa 5.000 TL verdiği, sanığın katılanlardan parayı aldıktan sonra altınların bulunduğu valizi alıp gelme bahanesiyle olay yerinden uzaklaşarak kaybolduğu, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılanlar ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından, sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın, atılı suçu işlemediğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 02/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.