15. Hukuk Dairesi 2016/4661 E. , 2017/223 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alcağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davacı yüklenici, davalı iş sahibiyle imzaladığı tarihsiz sözleşme ile davalının villa inşaatında cephe sıva, mantolama ve boya işlerinin yapımını üstlenmiştir. Bu sözleşmede yapılacak işler ve birim fiyatları gösterildiğinden, birim fiyatlı bir eser sözleşmesidir. Bunun dışında yine aynı taraflar arasında 14.03.2007 tarihinde davalıya ait aynı villanın çatı kaplamalarının braas çatı sistemleriyle yapımı işlerinin malzeme temini, montajı ve işletmeye alınması için, eser sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin işin bedeli başlıklı 7. maddesinde malzeme ve işçilik dahil keşif bedeli KDV dahil 32.350,00 TL yazıldıktan sonra, braas ürünleri tutarı yaklaşık keşif üzerinden çıkarılmış, ahşap karkas tamamlanmasının ardından kesin ölçü alınarak revize edileceği kararlaştırılmış olup, ekindeki tabloda da braas çatı sistemlerinin, braas malzemelerinin yaklaşık keşif özeti yapılmıştır.
09.05.1960 gün 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozmaya uyulmakla, bozmada belirtilen hususlar lehine olan kısım için usuli kazanılmış hak teşkil edeceğinden, mahkemece bozma uyarınca inceleme ve araştırma yapılması zorunludur. Usuli kazanılmış hakkın istisnaları Yargıtay bozma ilâmına uyulduktan sonra görülmekte olan davaya uygulama imkanı olan yeni bir içtihadı birleştirme kararı çıkması veya o konu ile ilgili yeni bir yasal düzenleme yapılmasıdır. Yargıtay uygulamalarında bu iki halin dışında bozmanın maddi hataya dayalı olarak yapılmış olması hali de usuli kazanılmış hakkın istisnası olarak kabul edilmektedir. Az yukarıda belirtilen çatı kaplamalarıya ilgili 14.03.2007 tarihli sözleşme Dairemizin hükmüne
uyulan 26.03.2012 tarihli bozma ilâmında, düzenlendiği tarihte yürülükte bulunan 818 sayılı BK"nın 365. maddesinde düzenlenen götürü bedelli sözleşme olarak nitelendirilip, yüklenicinin eseri bu bedelle tamamlamak yükümlülüğünde olduğu, önceden öngörülenden fazla çalışma veya büyük giderler yapmış olsa bile herhangi bir arttırma isteyemeceği belirtilerek, bu sözleşmeyle ilgili götürü bedel esaslarına göre hesaplama yapılması gerektiği yönünde bozma yapılmış ise de; 14.03.2007 tarihli sözleşmenin 7. maddesinde bedelin belirlenmesinden sonra belirlenen bedelin yaklaşık keşif üzerinden çıkarıldığı ve daha sonraki hesaplamanın kesin ölçüye göre yapılacağı belirtildiğinden, önceden kesin olarak kararlaştırılmış götürü bedel olmayıp, yaklaşık bedel kapsamındadır. Sözleşmenin kabul edilen bu vasfına göre, götürü bedelli kabul edilerek bozma yapılması maddi hataya dayalı olup, usuli kazanılmış hak oluşturmamaktadır.
Sözleşme ve işin yapıldığı tarihte yürürlükte olup, somut olayda uygulanması gerekli 818 sayılı BK"nın 366. maddesi gereğince yaklaşık suretle kararlaştırılmış bedelin, yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre saptanması gerekir.
Bu durumda mahkemece hükme esas alınan raporu düzenleyen inşaat bilirkişisinden alınacak ek raporla, villanın sıva, mantolama ve boya işleriyle ilgili taraflar arasında imzalanan tarihsiz sözeşmede kararlaştırılıp gerçekleştirilen imalâtların, sözleşmedeki birim fiyatlarıyla, 14.03.2007 tarihli sözleşmedeki braas çatı kaplama işiyle ilgili, yüklenicinin gerçekleştirdiği çatı imalâtlarının belirlenip, bunların sözleşmedeki bedeli yaklaşık bedel olduğundan BK"nın 366. maddesine göre yapıldığı yıl piyasa rayiçleriyle, KDV"nin piyasa fiyatlarının içinde olduğu gözetilerek hesaplattırılıp, bu suretle her iki sözleşmeye göre davacının hak ettiği bedel bulunduktan sonra davalı iş sahibince kanıtlanan ödemeler düşülerek ödeme ve hükmedilen miktarlarla ilgili kazanılmış haklar da gözetilerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.