Esas No: 2018/6627
Karar No: 2021/10816
Karar Tarihi: 06.10.2021
Danıştay 6. Daire 2018/6627 Esas 2021/10816 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/6627
Karar No : 2021/10816
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- … Konutları
2- … Blok Yönetimi Adına …
3- … Blok Yönetimi Adına …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …
DAVALI YANINDA MÜDAHİLLER: 1- … İnş. Taah. San. ve Tic. AŞ
VEKİLİ : Av. …
2- … Turizm ve İnşaat AŞ
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … sayılı parsele ilişkin düzenlenen … tarih ve … sayılı yapı ruhsatı ile dayanağı olan 15.03.2006 ve 16.09.2007 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar plan değişiklikleri ve 25.03.2011 tarihli nazım imar planı plan notu ilavesinin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu yapı ruhsatı yönünden davanın ehliyet yönünden reddine, dava konusu nazım imar planları ve plan notu yönünden ise davanın süre aşımı nedeniyle reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMALARIN ÖZETİ :
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından; Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
… İnş. Taah. San. ve Tic. AŞ tarafından; temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
… Belediye Başkanlığı tarafından; savunma verilmemiştir.
… Turizm ve İnşaat AŞ tarafından; savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … sayılı parsele ilişkin … tarih ve … sayılı yapı ruhsatının iptali ile dayanağı olan 15.03.2006 ve 16.09.2007 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar plan değişiklikleri ve 25.03.2011 tarihli nazım imar planı plan notu ilavesinin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin (a) fıkrasında, idari davaların idari işlemler hakkında yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı belirtildikten sonra ilk inceleme konularının belirlendiği 14. maddenin 3/c bendinde dilekçenin ehliyet yönünden inceleneceği, 15. maddenin 1/b bendinde ise bu hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır. Her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri de yargı mercilerine bırakılmıştır. İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının kişisel menfaatini ihlal etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir.
İdari bir karar münhasıran davacıyı etkileyebileceği gibi, uyuşmazlığın niteliğine göre vatandaş veya belde sakini sıfatıyla da iptal davası açılabilmesinin hukuken olanaklı olduğu, ticari kar ve ekonomik menfaat kavramlarının da ehliyet kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Bu bağlamda, dava konusu parselin kısmen konut, kısmen İSKİ dere ıslah kamulaştırma alanı, kısmen park ve yol alanında kaldığı, dere koruma bandının inşaat alanına dahil edilmek ve 3 emsal verilmek suretiyle yapılaşma koşulunun olması gerekenden çok üzerinde bir yapının ortaya çıkacağı ve plan bütünlüğünün bozulacağı ve etraftaki alanlar için emsal teşkil edebileceği, parçacıl olması nedeniyle eşitilik ilkesine aykırı olduğu, imar mevzuatına kamu yararına, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırı olduğu ileri sürülerek açıldığı dikkate alındığında davacıların meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, işin esası incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken davanın yapı ruhsatına ilişkin kısmının ehliyet yönünden reddi, imar planı ve plan notuna yönelik kısmının ise süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 06/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY (X): Dava, İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … sayılı parsele ilişkin düzenlenen … tarih ve … sayılı yapı ruhsatının iptali ile dayanağı olan 15.03.2006 ve 16.09.2007 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar plan değişiklikleri ve 25.03.2011 tarihli nazım imar planı plan notu ilavesinin iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin (a) fıkrasında, idari davaların idari işlemler hakkında yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı belirtildikten sonra ilk inceleme konularının belirlendiği 14. maddenin 3/c bendinde dilekçenin ehliyet yönünden inceleneceği, 15. maddenin 1/b bendinde ise bu hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır. Her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri de yargı mercilerine bırakılmıştır. İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının kişisel menfaatini ihlal etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir.
İdari bir karar münhasıran davacıyı etkileyebileceği gibi, uyuşmazlığın niteliğine göre vatandaş veya belde sakini sıfatıyla da iptal davası açılabilmesinin hukuken olanaklı olduğu, ticari kar ve ekonomik menfaat kavramlarının da ehliyet kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
Bu bağlamda, dava konusu parselin kısmen konut, kısmen İSKİ dere ıslah kamulaştırma alanı, kısmen park ve yol alanında kaldığı, dere koruma bandının inşaat alanına dahil edilmek ve E=3 emsal yapılaşma koşulu verilmek suretiyle yapılaşma koşulunun olması gerekenden çok üzerinde bir yapının ortaya çıkacağı ve plan bütünlüğünün bozulacağı ve etraftaki alanlar için emsal teşkil edebileceği, parçacıl olması nedeniyle eşitilik ilkesine aykırı olduğu, imar mevzuatına kamu yararına, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırı olduğu ileri sürülerek açıldığı dikkate alındığında davacıların meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, işin esası incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken davanın yapı ruhsatına ilişkin kısmının ehliyet yönünden reddi, imar planı ve plan notuna yönelik kısmının ise süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.