11. Hukuk Dairesi 2018/1551 E. , 2019/6613 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 19/11/2015 gün ve 2013/399-2015/962 sayılı kararı bozan Daire"nin 01/11/2017 gün ve 2016/2195 - 2017/5984 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili müvekkili şirketin ortağı ve müdürü olan davalının şirketten habersizce şirketin zararına olacak şekilde bir kısım yazışmalar yaptığının tespit edildiğini, davalının başka şirketler ile aynı ilişkide olup olmadığının tespit edilemediğini, yaşanan bu olumsuzluklar sonucu şirketin diğer iki yetkilisinin 08/04/2013 tarih 2013/001 nolu kararı ile davalının ortaklıktan çıkarılmasına yönelik karar aldığını, davalının şirkete zarar verdiğini ileri sürerek haklı sebeple şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dava, davacı limited şirketin ortağı ve müdürü olan davalının şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı haklı sebeple şirket ortaklığından çıkarılması istemine ilişkin olup mahkemece şirket genel kurulundan alınmış bir karar olmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Anılan karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 01.11.2017 tarih, 2016/2195 Esas 2017/5984 Karar sayılı ilamı ile TTK 621/1-h maddesi uyarınca, haklı sebeple ortaklıktan çıkarma davası için mahkemeye başvurulmadan önce şirket genel kurulunda bu kapsamda bir karar alınması gerekliliğinin HMK 114/2 maddesi uyarınca maddi hukuka ilişkin bir dava şartı olduğu, bu eksikliğin sonradan da tamamlanabileceği, bu suretle hemen davanın reddi yerine HMK 115/2 maddesi uyarınca, mahkemece, talebi halinde davacı şirkete, ortaklıktan çıkarma davasına izne dair usulüne uygun şekilde alınan genel kurul kararını sunması için makul bir kesin mehil verilerek öncelikle dava şartı eksikliğinin giderilmesinin beklenilmesi ve sonucuna göre işlem yapılması gerektiği gerekçesi ile sair hususlar incelenmeksizin mahkeme kararının davacı yararına bozulmasına karar verilmiş ise de, 31.05.2013 tarihli çağrısız yapılan genel kurulda davalının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin maddenin gündeme alınmasına davalının muhalefette bulunduğu, dolayısıyla bu konuda şirket genel kurulunun karar alamayacağı, davalının bu karara istinaden şirketten ihracı için açılan işbu davada dava şartının bulunmadığı, aynı şekilde işbu dava bakımından giderilebilecek bir dava şartının da bulunmadığı anlaşılmış olmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması gerekirken, yukarıda yazılı gerekçe
ile hükmün davacı yararına bozulması doğru olmamış, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 01.11.2017 tarih, 2016/2195 Esas 2017/5984 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 01.11.2017 tarih, 2016/2195 Esas 2017/5984 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının ONANMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, peşin harcın onama harcından mahsubuyla 15,20 TL"nin davacıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 23/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.