20. Hukuk Dairesi 2019/3613 E. , 2019/6445 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve aslî müdahil ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, sınırlarını bildirdiği ....mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, müvekkilinin imar ve ihya çalışmalarına 1980 yılında başlayarak 1983 yılında tamamladığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Hazine vekili; cevap dilekçesi ile taşınmazın Hazine adına tesciline, Orman Yönetimi vekili ise 25/02/2016 harç tarihli dilekçesi ile taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
... 26/05/2015 harç tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmazın babası tarafından imar ihya edildiğini ileri sürerek taşınmazın babası .....a tesciline karar verilmesi talebiyle davaya müdahil olmuştur.
Mahkemece, davacının tescil talep etmiş olduğu (B1) ve (B2) ile gösterilen alanların sırasıyla 174 ve 706 sayılı parseller içerisinde kaldığı, söz konusu taşınmazların tescil harici yer olmayıp tapulu taşınmaz olmaları nedeniyle davacının bu taşınmazlara ilişkin davasının reddine, (B3) ile gösterilen alanın evveliyatı itibariyle orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesi ile davacı ve asli müdahil..... bu taşınmaza ilişkin davalarının reddine, asli müdahil Orman Yönetiminin talebinin kabulü ile fen bilirkişilerinin 05/02/2016 tarihli raporlarında (B3) ile gösterilen 15817.55 m²"lik taşınmazın "orman" vasfıyla Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile asli müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi 5602 sayılı Kanuna göre 15.04.1959 tarihinde yapılıp kesinleşmiştir.
1) Müdahil davacı ... vekilinin dava konusu taşınmazın tamamına ilişkin temyiz itirazları bakımından;
Fen bilirkişilerinin 05/02/2016 tarihli raporlarında (B1) ile gösterilen kısmın, incelenen dosya kapsamına göre ..... adına tapuda tescilli bulunan 174 sayılı parsel içinde olduğu, (B2) ile gösterilen kısım hakkında aşağıdaki bentde de açıklandığı üzere taraflar yönünden kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğu ve bu kısmın da tapuda Hazine adına tescilli bulunduğu, (B3) ile gösterilen kısmın ise orman sayılan yerlerden olduğunun anlaşılmış olması sebebi ile yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
2) Davacı vekilinin, fen bilirkişilerinin 05/02/2016 tarihli raporlarında (B2) ve (B3) ile gösterilen bölümlerine ilişkin temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamından fen bilirkişilerinin 05/02/2016 tarihli raporlarında (B2) gösterilen bölümlerinin; mahkemenin 2004/98 E. sayılı dosyasında iş bu dava dosyasında da davacı olan ..., ... ve Orman Yönetimi tarafından dava konusu edildiği ve düzenlenen bilirkişi raporlarında (E) harfi ile gösterilen kısım hakkında mahkemece orman vasfı ile Hazine adına tescil kararı verildiği ve kararın 04/03/2008 tarihinde kesinleştiği, iş bu davada dava konusu edilen (B2) ile gösterilen kısmın, 2004/98 Esas sayılı dosyada (E) harfi ile gösterilen kısmın içinde kaldığı ve 2004/98 E. sayılı kararın iş bu dosya tarafları için de kesin hüküm oluşturduğu; fen bilirkişi raporlarında (B3) ile gösterilen kısmın ise orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığından bu kısımlar yönünden davacının davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; kişinin açtığı davanın red nedeni ortak olduğundan davalılar aleyhine tek vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı hükmedilmiş olması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün vekalet ücretlerine ilişkin 1 fıkrasının 3, 4 ve 5. bentleri tamamen hükümden çıkarılarak yerine "Davalı ... Yönetimi, Hazine ve Yumurtalık Belediyesi kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3. maddesinin 2. fıkrası gereğince takdir edilen 1.800,00 TL tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak ret sebebi ortak olan davalılara ödenmesine" ibaresinin yazılması suretiyle onanması uygun görülmüştür.
Bu sebeple, hükmün, 1. fıkrasının 3, 4 ve 5. bentleri tamamen hükümden çıkarılarak yerine "Davalı ... Yönetimi, Hazine ve Yumurtalık Belediyesi kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3. maddesinin 2. fıkrası gereğince takdir edilen 1.800,00.-TL tek vekalet ücretinin davacıdan alınarak ret sebebi ortak olan davalılara ödenmesine" cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.