14. Hukuk Dairesi 2018/5199 E. , 2021/3088 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28/10/2015 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasçılık belgesinin iptali talebine ilişkindir.
Davacı vekili, muris ..."in 24/05/2008’de vefat ettiğini, mirasçılardan ..."un Kayseri 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 18/11/2008 tarih 2008/1659-2012 Esas sayılı ilamı ve ..."ın Kayseri 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 24/03/2008 tarihli 2008/1628-379 Ek sayılı ilamları ile mirası reddettiklerini, geriye mirasçı olarak murisin eşi ... ile davacının mirasçı olarak kaldıklarını, Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/280 Esas 2010/278 Karar sayılı ilamı ile mirası reddedenlere de miras payı verildiğini, bu nedenle tapuda sorun yaşanıldığını belirterek veraset ilamının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... (kendi adına asaleten küçük çocukları ..., ..., ve ... adına velayeten) ile ... cevap dilekçelerinde davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesi hükmünde; bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimsenin iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, TMK"nın 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepte bulunan tarafın iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma ilkesi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herangi bir şekle tabi değildir. (TMK md.7) Hakim çekismesiz yargıda re"sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
Mirasçılık belgesinin iptali halinde, hukuksal durumlarının etkilenmesi sözkonusu olabileceğinden iptali istenilen mirasçılık belgesinde hak sahibi olarak gösterilen kişilerle, davadan önce ölmüş ise bunların tüm mirasçılarının davada taraf olarak gösterilmesi, yine davalılardan herhangi birinin yargılamadan sonra ölmesi halinde de davanın mirasçılarına yönlendirilerek mirasçılar aleyhine sürdürülmesi, hükmün de mirasçı oldukları gösterilerek mirasçılar hakkında verilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda, iptali istenilen mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gözüken ve murisin eşi olan ...’in davada taraf olmadığı anlaşılmaktadır. Adı geçen davaya dahil edilmeli, bu şekilde taraf koşulu gerçekleştirildikten sonra davanın esasına girilmeli, taraflardan varsa başkaca da delilleri de sorulup saptanmalı, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/280 Esas 2010/278 Karar sayılı ilamının iptaliyle, mirası reddeden ... ve ..."ın miras paylarının kime kalacağının açıkça gösterildiği mirasçılık belgesinin verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verilmiştir.