Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6113 Esas 2020/1340 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6113
Karar No: 2020/1340
Karar Tarihi: 20.02.2020

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/6113 Esas 2020/1340 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanık hakkında Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan mahkumiyet kararı vermiştir. Temyiz edenin talebinin reddi nedeni olmadığı için, dosya incelenerek hükmün esasına geçilmiştir. Yargılama sürecinde usuli işlemler kanuna uygun olarak yapılmış, deliller hukuka uygun olarak elde edilmiş, iddia ve savunmalar eksiksiz bir şekilde sergilenmiş ve vicdani kanı kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırılmıştır. Ancak, sanık hakkında verilen cezanın tekerrür uygulama nedeniyle çektirilmesi kararı kanuna aykırıdır. Bu nedenle, hüküm BOZULMUŞTUR. Ancak, bu durumun düzeltilebilir olduğu belirtilerek, hükümün “yollaması ile aynı yasanın 58/6. maddesi” kısmının çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün düzeltilerek onaylanmasına karar verilmiştir. Hükümde geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9 yollaması ile 58/6, 63.
16. Ceza Dairesi         2019/6113 E.  ,  2020/1340 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : Sanığın TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9 yollaması ile 58/6, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf
    başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine ancak;
    Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün “yollaması ile aynı yasanın 58/6. maddesi” kısmının çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.02.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.