22. Hukuk Dairesi 2016/17884 E. , 2019/14868 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalılardan Günfalt İnşaat Tic.Ltd.Şti"nin Kayseri-Sivas karayolunun duble yol yapım işini aldığını, diğer davalı olan ...İnş.Tic.Ltd.Şti."nin de Günfalt Ltd.Şti den bu yolda alt işveren olarak iş aldığını, müvekkilinin alt işveren olan ...İnş.tic.Ltd.Şti."nde işe başladığını, davalı ...Ltd.Şti."nin de müvekkilini zaman zaman Türkiye’nin diğer illerindeki işyerlerine de gönderip oralarda da çalıştırdığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ile yıllık izin ücret alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, müvekkilinin işinin asfalt serme ve serpme ve alt yapı hazırlama işi olduğunu, yazın devam eden ve süresi sınırlı olan bir iş olduğunu, davacının mevsimlik işçi olarak işi aldığını ve çalıştığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz :
Karar süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, davacı tarafça gerekçeli temyiz dilekçesi verilmeksizin süre tutum dilekçesi ile temyize gelindiğinin anlaşılmasına göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
4857 sayılı İş Kanunu"nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Çalışma hayatında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
Somut olayda, davacı aylık 1200 TL ücretle çalıştığını , asgari ücret kısmının bankaya, kalanın elden ödendiğini iddia etmiştir. Davalı taraf, davacı iddialarının doğru olmadığını savunmuştur. Davacı tanıkları iddiayı doğruladığı gerekçesiyle Mahkemece davacının 1200 TL net ücret aldığı kabul edilmiş ise de yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Mahkemece emsal ücret araştırması yapılmadan karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Davacının meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek değişik işçi ve işveren kuruluşlarından ve Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç Bilgisi Sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği sorulmalı ve dosya kapsamındaki tüm deliller bir arada değerlendirilerek, aylık ücret miktarı noktasındaki uyuşmazlık çözümlenmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
Bu çalışmaların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
Mahkemece, fazla çalışma ücret alacağına yönelik hesaplama, davacı tanık beyanları esas alınarak yapılmış ise de, davacı tanıklarının davalı işveren aleyhine açtığı davaların bulunduğu anlaşılmıştır. Başkaca delillerle desteklenmeyen tek başına husumetli tanık anlatımlarına itibar edilerek hüküm kurulamaz. Bu nedenle, davacının fazla mesai ücret alacağına yönelik talebinin davalı tanık beyanları doğrultusunda hesaplanması gerekir. Dairemizce, temyiz incelemesi yapılan ve davacı ile aynı işyerinde, aynı işte çalışan işçiye ait 2016/21230 esas sayılı emsal dosyada davalı tanık beyanları esas alınarak hesaplama yapıldığı, buna göre davacı işçinin 14 saat fazla çalışma yaptığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davacının, emsal dosya olarak kabul edilen fazla çalışma süresinden daha fazla çalıştığını husumetli tanık beyanları dışında ispatlayamadığı göz önünde bulundurulduğunda, davacının anılan emsal dosyadaki gibi 14 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti hesaplanması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 03.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.