Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1433
Karar No: 2021/12531
Karar Tarihi: 20.10.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/1433 Esas 2021/12531 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, hizmet ve prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir. Davacının işe giriş tarihi eksik bildirildiği ve sigorta primlerinin gerçek maaş üzerinden Kuruma ödenmediği iddialarıyla açılmıştır. İlk Derece Mahkemesi, davacının 2011-2014 yılları arasında davalı işveren yanında sürekli ve kesintisiz olarak çalıştığına ve net ücretinin tespitine karar vermiştir. Fer\"i müdahil kurum ise davanın reddini istemiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurularını reddetmiştir. Temyiz istekleri üzerine yapılan incelemede, hüküm kısmındaki bir çelişki nedeniyle kararın usul ve yasaya aykırı olduğu ve bozulması gerektiği belirlenmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şunlardır: 1982 Anayasası 142/3, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c ve 298. maddeleri.
10. Hukuk Dairesi         2021/1433 E.  ,  2021/12531 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    No : 2020/359-2020/1814
    İlk Derece Mahkemesi : ... 8. İş Mahkemesi

    Dava, hizmet ve prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve fer"i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı ve fer"i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM Davacı vekili, müvekkilinin çalışma günlerinin eksik bildirildiğini, işe giriş tarihi 05/01/2010 olmakla birlikte girişinin 29/01/2010 olarak bildirildiğini, 05/01/2010 tarihinde işe giren davacının 31/12/2011 tarihine kadar net 2.000,00 TL maaş aldığını, maaşının Ocak 2012 de artarak 2.500,00 TL olduğunu, davacının gerçek maaş üzerinden değil düşük bedelle sigortalı yapıldığını maaş ödemelerinin genellikle geç ve elden yapıldığını beyanla, davacının 05/01/2010 -08/12/2014 tarihleri arasında çalışmadığı 2 dönem (03.5.2011 - 06.8.2011 ve 22.11.2013 - 08.01.2014) hariç, Kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespitine, sigorta primlerinin gerçek maaş üzerinden Kuruma ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Fer"i müdahil Kurum vekili davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    "1-Davanın kabulüne,
    Davacının 03/05/2011-06/08/2011 tarihleri arası 3 ay 50 gün hizmetinin davacı fiilen çalışmadığı halde Kuruma bildirim yapıldığından bildirilen ve prim ödemesi yapılan günlerin iptali ile davacının bu iptal işleminden sonra 05/01/2010-08/12/2014 tarihleri arasında davalı işveren yanında toplam 325 günlük süre ile hizmet akdiyle sürekli ve kesintisiz çalıştığının tespitine.
    2-Bilirkişi raporu ek çizelgesinin karar eki sayılarak hüküm fıkrasına eklenmesine.
    3-Davacının 05/01/2010-31/12/2011 tarihleri arası net ücretinin 2.000,00 TL,
    01/01/2012-08/12/2014 tarihleri arası net ücretinin 2.500,00 TL ücret üzerinden çalıştığının tespitine" karar verilmiştir.
    B-BAM KARARI
    "1-Davacı vekili ile fer"i müdahil Kurum vekilinin istinaf istemlerinin HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine" karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Fer"i müdahil Kurum vekili, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1982 Anayasası 142/3 maddesinde “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c. maddesinde, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiği açıklanmıştır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesinde :
    “(1) Hüküm "Türk Milleti Adına" verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:
    a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini.
    b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.
    c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.
    ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.
    d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını.
    e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.
    (2)Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
    Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 298. maddesinde de hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. HMK’nın “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi;
    “(1) Hüküm, hükmü veren hâkim, toplu mahkemelerde başkan veya hükme katılmış olan hâkimlerden başkanın seçeceği bir üye tarafından yazılır.
    (2) Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
    (3) Hükümde gerekçesi ile birlikte karşı oya da yer verilir.
    (4) Hüküm, hükmü veren hâkim veya hâkimler ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır.”
    Mahkeme kararı kanunda açıkça belirtilmiş unsurları ihtiva etmeli ve belli bir şekle uygun olarak yazılmalıdır. Kararda bulunması gereken hususlar HMK 297. maddede ayrıntılı olarak tek tek sayılarak gösterilmiştir. Bunun sebebi, kararın açık ve gerekçeli olması, infazı kabil olması ve hukuki dinlenilme hakkının yerine getirilmesidir. 298. maddeye göre de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacaktır.
    Kararda yazılması gereken en önemli unsurlardan birisi de hüküm sonucudur. Zira hüküm sonucu, davacının somut talepleri hakkında infaz edilebilecek ve kesin hükme konu olabilecek şekilde kaleme alınmalıdır. Madde 297/2 “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”.
    Eldeki dava dosyasında, Mahkemece verilen kararın gerekçesinde bilirkişi raporuna itibar edildiği belirtilmiş olmakla, hüküm kısmında da aynı rapora atıf yapılması ve bilirkişi raporunun kararın eki sayılması, diğer taraftan bilirkişi raporunda 326 gün tespit edilmesine rağmen gerekçeli kararda 325 güne hükmedilmesi çelişki arzetmekte olup, hüküm yukarıda anılan Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerekmektedir.
    O halde, davacı ve fer"i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair yönleri incelenmeksizin ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine dair kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 20/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi