5. Ceza Dairesi Esas No: 2016/865 Karar No: 2018/2174 Karar Tarihi: 27.03.2018
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/865 Esas 2018/2174 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, tefecilik suçlamasıyla mahkumiyet kararı verilen davanın temyiz edilmesi üzerine inceleme yapmıştır. Tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesi yeterlidir. Birden fazla kişiye sistemli şekilde faiz karşılığı ödünç para verilmesi suçun unsuru olarak aranmaz. Sanığın katılandan faiz almadığını savunması karşısında, tefecilik yapıp yapmadığına ilişkin ayrıntılı kolluk araştırması yaptırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanık ve katılanın beyanlarında geçen olaya ilişkin bilgisi olduğu belirtilen tanıkın dinlenmesi gerekmektedir. Kararda ayrıca TCK'nin 241. maddesi, 43/1. maddesi ve Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesi hakkındaki kararı da değerlendirilmiştir. Yargılama giderlerinin sanıktan tahsil edilmesi de kanuna aykırı bulunmuştur. Karar, kanuna uygun olmadığı gerekçesiyle temyiz itirazları yerinde görülerek bozulmuştur.
5. Ceza Dairesi 2016/865 E. , 2018/2174 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: TCK’nın 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli şekilde faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması; bu bağlamda, sanığın katılandan faiz almadığını savunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, tefecilik yapıp yapmadığına ilişkin ayrıntılı kolluk araştırması yaptırılması ile sanık ve katılanın beyanlarında geçen olaya ilişkin bilgisi olduğu belirtilen Nejat Bodur’un tanık olarak dinlenmesinden sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Kabule göre de; Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin Şubat 2006 yılı yerine 12/2006 olarak gösterilmesi, Sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda kazanç elde etmek amacı ile birden fazla ödünç para verdiğinin kabul edilmesine karşın TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanmaması, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK’nın 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin kararının değerlendirilmesi lüzumu, Yargılama giderinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanunun 106. maddesinde belirtilen miktarda az olmasına rağmen sanıktan tahsiline hükmedilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.