Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/5394
Karar No: 2019/4623
Karar Tarihi: 11.03.2019

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/5394 Esas 2019/4623 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanığın hakaret ve tehdit suçlarından dolayı cezalandırılmasına ve cezaların belirlenmesine ilişkin İmamoğlu Sulh Ceza Mahkemesi kararı, yapılan başvurunun ardından incelendi. Sanık, müştekilere yönelik başka bir eylem gerçekleştirmediği halde, hakaret ve tehdit suçlarından ikişer kez cezalandırıldı. Kararda, bu durumun zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğine işaret edildi. Ayrıca, tehdit suçunun somut olarak gerçekleştirildiği kişinin belirlenememesi durumunda suçun oluşmadığına dikkat çekildi. Kararda, sanığın cezalandırılmasına gerekçe yapılan kanun maddeleri ise şöyle belirtildi: TCK 125/1 (2 kez), 125/3-a (2 kez), 125/4, 43 (3 kez), 106/1-1. cümle, 106/1-2. cümle, 62/1 (4 kez) ve 52/2. maddeleridir.
18. Ceza Dairesi         2018/5394 E.  ,  2019/4623 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ..."nin, 5237 sayılı Kanun’un 125/1 (2 kez), 125/3-a (2 kez), 125/4, 43 (3 kez), 106/1-1. cümle, 106/1-2. cümle, 62/1 (4 kez) ve 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl 2 ay 17 gün hapis, 6 ay 20 gün hapis, 1 yıl 15 gün hapis ve 500,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İmamoğlu Sulh Ceza Mahkemesinin 12/10/2011 tarihli ve 2009/297 esas, 2011/214 sayılı kararını müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine gerçekleştirilen yargılama sonucunda 5237 sayılı Kanun’un 125/1 (2 kez), 125/3-a (2 kez), 125/4, 43 (3 kez), 106/1-1. cümle, 106/1-2. cümle, 62/1 (4 kez) ve 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl 2 ay 17 gün hapis, 6 ay 20 gün hapis, 1 yıl 15 gün hapis ve 500,00 Türk Lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin anılan Mahkemenin 24/10/2017 tarihli ve 2017/210 esas, 2017/369 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, sanığın müştekiler ..., ... ve ..."e karşı gerçekleştirdiği eylemler bakımından;
    1- Sanığın müştekilerden ... ve ..."e yönelik hakaret eylemini somut ve belirlenebilir bir muhataba yöneltip yöneltmediğinin araştırılması ve elde edilecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekmesine rağmen sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde;
    2- Kabule göre ise; karakolda meydana gelen tartışmada hakaret ettiği iddia ve kabul edilen sanığın dosya içerisinde yer alan anlatımlara göre başkalarının muttali olacağı şekilde vaki sözleri sarf ettiğine dair bir açıklık bulunmadığı gözetilmeden, koşulları oluşmadığı halde aleniyet artırımı yapılarak fazla ceza tayin edilmesinde;
    3- Sanığın müştekilere yönelik tehdit eyleminde ise sanık tarafından herhangi bir gerçek kişiyle arasında aidiyet ilişkisi kurulmadan söylenen sözlerin tehdit suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde ve Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve atılı suç yönünden herhangi bir görgü ve bilgisi olmayan tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdanî kanı sonucunda sanığın bu eyleminin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiilin hukukî nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım nedeni olarak kabul edilen zincirleme suç hükümlerinin kanunî bağlamda tartışılması gerekmesi karşısında, sanık hakkında gerekçesiz hüküm kurulmasında;
    Sanığın müştekiler ... ve Hidayet Balaban"a karşı gerçekleştirdiği eylemler bakımından;
    4- Her ne kadar sanığın müştekilere aynı anda hakaret ettiği iddia ve kabul edilmiş ise de, benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 02/12/2015 tarihli ve 2015/7836 esas, 2015/12605 sayılı ilamında da belirtildiği üzere sanığın katılanlara yönelttiği sözlerin, katılanların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp; rahatsız edici, kaba hitap tarzı niteliğinde olabileceği ve hakaret suçunun unsurlarının bu bakımdan oluşup oluşmadığı tartışılmadan mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümlerde belirlenen yeni hukuka aykırılık durumunun incelenmesi gerekmektedir.
    5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
    Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnaları olarak, TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Aynı nev’iden fikri içtima halinde, fiil yani hareket hukuksal anlamda tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Bu durumda hareket tek olduğu için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza mağdur sayısı fazla olduğu için, TCK’nın 43/1. maddesine göre artırılacaktır. (Ceza Genel Kurulunun 05/06/2012 tarih ve 15/491-219 sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
    İnceleme konusu somut olayda; iddianamede sanığın, polis memuru olan mağdur ve müştekilere aynı olayın devamı mahiyetinde iki ayrı hakaret ve iki ayrı tehdit suçlarını işlediğinin iddia edildiği, mahkemece de eylemlerin bu şekilde kabul edildiğinin anlaşıldığı, ancak sanığın mağdur ve müştekilere, suç kastı yenilenmeden aynı olayın devamı niteliğinde kabul edilecek şekilde gerçekleşen eylemleri bakımından, TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken, iki ayrı tehdit ve iki ayrı hakaret suçundan cezalandırılma yoluna gidilmesi hukuka aykırı görülmüştür.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    1- Kanun yararına bozma isteği hakkında bu aşamada bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
    2- Hükümde saptanan yeni hukuka aykırılık nedeni açısından, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, bu hususun değerlendirilmesinden sonra, diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 11/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi