3. Ceza Dairesi 2019/11760 E. , 2019/12113 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1) Mağdurun yaralanmasına ilişkin Espiye Devlet Hastanesince düzenlenen 21.06.2011 tarih, 380/47/516 numaralı geçici raporun "2 cm"lik kesi izi karın sol alt kadranda mevcut. Hasta ileri tetkik ve tedavi için Espiye Devlet Hastanesi Genel Cerrahi servisine yatırılmıştır" şeklinde olduğu, aynı hastanede görevli Genel Cerrahi Uzmanınca düzenlenen 30.06.2011 tarih, 571 numaralı kati raporun ise "Hayati tehlikesi bulunmamasına karşın, darp yerinde insizyonel herni (fıtık) meydana gelmiş olup,operasyon önerilmiştir. İlk muayenede batına nafiz olduğundan hayati tehlike oluşturmasına karşın, şu an hayati tehlikesi bulunmamaktadır" şeklinde olması karşısında, mağdurdaki yaralanmanın yaşamsal tehlikeye neden olup olmadığı hususunda tereddüt oluştuğundan, mağdura ait tüm tıbbi evrak ve raporlar ile varsa grafilerin temini ile birlikte 5237 sayılı TCK"nin 86. ve 87. maddelerindeki ölçütlere uygun olarak en yakın adli tıp şube müdürlüğünden rapor aldırılması gerekirken, yetersiz raporun hükme esas alınmak suretiyle suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun belirlenmesi,
2) Suça sürüklenen çocuk hakkında ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının tespit edilememesi nedeniyle TCK"nin 29. maddesine göre haksız tahrik indirimi yapılırken indirim oranının kararda belirtilmemesi,
3) Espiye Asliye Ceza Mahkemesinin 02.02.2015 tarih, 2017/14730 Esas, 2018/8190 sayılı kararında, Dairemizin 06.03.2014 tarih, 2013/20956 Esas, 2014/9388 Karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen 10 ay hapis cezasının, beş ay süre ile kamuya yararlı bir işte çalışma tedbirine çevrilmesine karar verildiği, bu hükmün suça sürüklenen çocuk müdafii ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 03.05.2018 tarih, 2017/14730 Esas, 2018/8190 Karar sayılı ilamı ile bozulması sonrası, mahkemece incelemeye konu hükümle sanık hakkında hükmedilen 10 ay hapis cezasının, TCK"nin 51. maddesine göre ertelenmesine karar verilmiş ise de; o yer Cumhuriyet savcısının temyizinin aleyhe olmaması, suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydında engel bulunmaması ve TCK"nin 50/3. maddesindeki seçenek yaptırıma çevrilme zorunluluğu karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.02.2016 tarih, 2014/71 Esas ve 2016/42 sayılı kararı gereğince kazanılmış hakkın dikkate alınması gerektiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk aleyhine, kazanılmış hak ihlaline yol açacak şekilde hüküm tesisi ile 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış haklarının gözetilmesine, 10.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.