Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/547
Karar No: 2020/4140
Karar Tarihi: 15.09.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/547 Esas 2020/4140 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/547 E.  ,  2020/4140 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı kurum ile sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi akdettiklerini, 06.02.2013 tarihli yazısı ile davalı kurumun davacı aleyhinde 253.000TL ceza-i şart uygulandığını, bu cezanın alacak karşısında re’sen mahsup edileceği hususunun bildirildiğini, bu cezanın nedenleri olarak ise 7 ayrı hastanın her biri için 1- 2 kez acil muayenesi olduğunu, ancak her bir hasta için 4-5 kez acil muayenesi fatura ettiğini, davacı Tıp Merkezinin kendisine başvuru yapılmadığı halde başvuru yapılmış gibi işlem tesis edildiğinin iddia edildiğini, adı geçen hastaların, düzenli ve devamlı hastaları olduğunu, hastaların acil polikliniğine tüm başvurularının yasal prosedüre uygun olarak kayıt altına alındığını, protokol defterine işlendiğini ve sözleşmeye uygun olarak davalı kuruma fatura edildiğini, cezai şart işlemindeki gerekçelerin yerinde olmadığını belirterek, davalı kurumun uygulandığı 253.000TL ceza-i şart işleminin iptaline ve davacının bu cezai şart işlemi sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, bu yönde ihtiyati tedbir kararının verilmesine, cezai işlemin uygulanması halinde ise dava sonunda mahsup edilecek alacakların davalıdan istirdadını istemiştir.
    Davalı; davacı hakkında cezai şart uygulamasının taraflar arasında imzalanan sözleşme, sağlık uygulama tebliği, genelgeler ve yönetmelikler doğrultusunda yapıldığını, davacının sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, hastaların beyanları alınarak ve yapılan inceleme sonucu ceza verildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda uygulanan cezai işlemin tıbbi gerekçelere ve mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
    HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır.
    Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
    Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31.maddesi uyarınca hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Her ne kadar hakim, delillerin toplanmasında pasif rol almış ise de, hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında bazı delillere resen başvurabilme hakkına sahiptir.
    Somut uyuşmazlıkta; davalı kurum tarafından yapılan incelemede; dinlenen hastaların davacı tarafından fatura edildiği sayıda, davacı kurumda acil muayenesi yapılmadığından sözleşmeye göre ceza uygulandığını bildirmiş, davacı ise aynı hastaların beyanlarını alarak bu hastaların acil muayenelerinin yapıldığını savunmuştur. Cezai şart uygulamasına konu 7 hastadan; ... ve ... duruşmada tanık olarak dinlenmiş, davacının talebi üzerine diğer tanık olarak bildirilen kişilerin dinlenmesinden vazgeçilmiştir. Mahkemece; ilk alınan rapor; pratisyen hekim, hukukçu ve hesap uzmanından alınmış itirazlar üzerine ise; adli tıp uzmanı, hukukçu ve emekli Sayıştay denetçisi bilirkişiden oluşan bilirkişi raporunun denetime elverişli bulunması nedeniyle hükme esas alınması suretiyle davanın reddine karar verilmiş, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporlarına davacı tarafça itiraz edilmiştir. Her ne kadar mahkemece, bilirkişi raporları yeterli görülerek yeniden bilirkişi incelmesi yapılmasına gerek görülmemiş ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, 7 hasta hakkında hangi tedavilerin ve tahlillerin uygulandığı, hastalar hakkında reçete düzenlenip düzenlenmediği ve hasta tarafından ilaçların alınıp alınmadığı, her bir muayenedeki bulgular ve tedavilerin ayrı ayrı değerlendirilip acil kapsamında olup olmadığı mevzuat hükümleri doğrultusunda değerlendirilip tartışılmamıştır. Yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulamaz.
    Ayrıca, cezai işleme konu 7 hasta tanık olarak dinlenilmemiş, davacı tanıklarına neden incelemeyi yapan SGK doktorlarına farklı beyanda bulundukları da sorulmamıştır. Uyuşmazlık maddi vakıaya ilişkin olmakla hakimin davayı aydınlatma ödevi (HMK. m. 31) çerçevesinde işlem ilgilisi olan 7 kişinin dava edilen işlemin konusu olmakla işlem ilgilisi (tanık) olarak dinlenmesi gerekmektedir. O halde, mahkemece; işlem ilgililerinin tanık olarak dinlenilmesi, Acil Sağlık Hizmetlerinin Sunumu başlıklı genelge, Sağlık Uygulama Tebliği ve konuyla ilgili tüm mevzuat hükümleri değerlendirilerek konusunda uzman bilirkişi heyetinden Mahkeme, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonucu göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi