3. Hukuk Dairesi 2020/1949 E. , 2020/4136 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 01.12.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiralanan taşınmazın şirket yetkililerinin olmadığı bir zamanda boşaltıldığını, tesis içinde bulunan üretim makineleri, paketleme makineleri ve ekipmanları ile hammadde ve ofis malzemelerin çıkartıldığını ve taşınmazın bilgileri ve rızaları dışında bir başkasına kiralandığını, bu hususta Akyurt Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/10 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, Akyurt Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/28 D.İş sayılı dosyasında yaptırılan tespitte, gıda üretim imalathanesinin başka bir yere taşınması nedeniyle gıda maddelerindeki bozulmalardan dolayı 97.011,59TL, makine tesisat zararının 3.650TL olmak üzere toplam 100.661,59TL"sı zararın tespit edildiğini, kendilerine ait Data ... tarih kodlama makinesinin eşyalar taşınırken kaybolduğunu, bu makinenin piyasa değerinin 8.903,10.-TL"sı olduğunu ve tespit masrafları olduğunu belirterek, uğramış oldukları toplam 109.564,69TL"sı zararının 08.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsilini istemiş ve bu miktar üzerinden harç yatırılmış, talep kısmında 2 numaralı bentte; başka bir yer kiralamaktan kaynaklı taleplerini saklı tuttuğunu beyan etmiştir.
Davalı ; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; "Davacı yanın gıda ve makineler için uğranılan zarar ve kayıp makine için istenen bedele ilişkin taleplere ilişkin sübut bulmayan davanın reddine, davacı yanın kira bedeli olarak uğramış olduğu zarara ilişkin talebi açısından davacı yanın yeni kira sözleşmesinin başlangıcı olan 20/03/2013 tarihinden davalı yanca alınan resmi tahliye kararı tarihi olan 20/02/2014 tarihine kadar her ay davacı yanca fazladan olarak verildiği anlaşılan 900TL tutarın aradaki ay adeti ile çarpılması sonucu ile (900TLx11 ay) ortaya çıkan 9.900TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine," karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; HMK"nun 26.maddesi hükmüne göre; Hakim, tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi imkansızdır.
Açılan bir davada hakim istenilenden fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
492 Sayılı Harçlar Kanunu"nun 15. maddesine göre yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nevi ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır. Aynı Yasa"nın 28/1. maddesinin a bendinde karar ve ilâm harcının dörtte birinin peşin geri kalanın kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödeneceği hükmü yer almakta olup yine aynı Kanunu"nun 32. maddesinde yargı harçları ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı emredici hükmü konulmuştur.
Somut olaya gelince; davacı tarafça, dava dilekçesinde, talep kısmında açıkça; başka bir yer kiralamaktan kaynaklı talep haklarının saklı tutulduğu belirtilerek, uğramış oldukları toplam 109.564,69TL zararının tahsilini istemiş ve bu miktar üzerinden harç yatırılmıştır. Mahkemece, sair taleplerin reddine denilerek, başka bir yer kiralamaktan kaynaklı 11 aylık fark kira bedeli 9.900TL"nin tahsiline karar verilmiştir.
Böylece davacının başka bir yere taşınmasından kaynaklı zararları yönünden bir talep ve harcı yatırılarak açılmış bir dava olmadığı halde talep aşılarak hüküm kurulmuştur.
O halde, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
3-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle HUMK"nun 428. maddesi gereğince hükmün davalı yararına BOZULMASINA üçüncü bentte yazılı nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.