4. Hukuk Dairesi 2016/9599 E. , 2018/6494 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/02/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız ihtiyati haciz nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava, haksız ihtiyati haciz nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, eski arkadaşı olan davalı tarafından İş Bankası hesabından internet bankacılığı yoluyla kendi hesabına emanet kaydı düşülerek farklı tarihlerde belli miktarlarda para gönderildiğini, 24/04/2014 tarihli banka dekontuna dayanılarak Antalya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/47 D. İş sayılı dosyasında hakkında ihtiyati haciz kararı alındığını, alınan ihtiyati haciz kararına ve ... İcra Müdürlüğü"nün 2014/10628 esas sayılı takip dosyasında başlatılan takibe itiraz ettiğini ve .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/504 esas sayılı dava dosyasında görülmekte olan itirazın iptali davasının halen derdest olduğunu, fakat davalı tarafından aynı tarihli banka dekontuna dayanılarak bu defa .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/54 D. İş sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı alındığını ve .... İcra Müdürlüğü"nün 2014/12698 esas sayılı takip dosyasına konu edildiğini, ihtiyati hacze itirazının ise takibin mükerrer olduğu gerekçesiyle kabul edildiğini belirterek uğradığı manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, davacı ile olan arkadaşlıklarına güvenerek kendisine bir kısım borçlar verdiğini, fakat davacının borcunu ödemediğini, tarafından vekil değişikliğine gidildiği dönemde sehven aynı banka dekontuna dayanılarak yeni vekili tarafından mükerrer talepte bulunulduğunu, bu durumun fark edilmesi üzerine icra takibinden feragat edildiğini, yasaların kendisine verdiği hakları kullanmak suretiyle alacaklarının tahsil edilmesinden başka bir niyet içerisinde olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalı tarafından ikinci kez alınan ihtiyati haciz kararının ve bu kararın infazının haksız haciz niteliğinde olduğu gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden 818 sayılı BK’nın 49. maddesindeki (6098 sayılı TBK"nın 58.maddesi) koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir. (Bkz. Prof. B. Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 1993, Cilt 3, Sh.2583 v.d).
Somut olayda; davalının 24/04/2014 tarihli banka dekontuna dayanarak .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/47 D. İş sayılı dosyasında davacı hakkında ihtiyati haciz talebinde bulunduğu ve talebi yerinde görülerek ihtiyati haciz kararı verildiği, alınan ihtiyati haciz kararı sonrasında davacı aleyhine .... İcra Müdürlüğü"nün 2014/10628 esas sayılı takip dosyasında takip başlatıldığı, taraflar arasında görülmekte olan itirazın iptali davasının ise halen derdest olduğu, davacının ihtiyati hacze yapmış olduğu itirazın da itirazın iptali davasının görülmekte olduğu mahkemece değerlendirilerek verilen ihtiyati haciz kararının ortadan kaldırılmasını gerektirecek herhangi bir sebep yada gerekçenin ortaya konulamadığı, ihtiyati haciz kararının İİK"nun 257 ve devamı maddelerine uygun olduğu gerekçesiyle reddedildiği, davalı vekili tarafından aynı tarihli banka dekontuna dayanılarak .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/54 D. İş sayılı dosyasında da ihtiyati haciz kararı alındığı ve sonrasında .... İcra Müdürlüğü"nün 2014/12698 esas sayılı takip dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalı ve vekili tarafından 31/12/2014 tarihli dilekçe ile sehven takip talebinde bulunulduğu ve tahsilde tekerrür olmaması amacıyla icra takibinden feragat edildiğinin beyan edildiği anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda, davalının farklı tarihlerde davacının hesabına internet bankacılığı yoluyla belli miktarlarda para gönderdiği, ödenmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, aynı dekont sebebiyle başlatılan mükerrer talebe konu icra takibinden sehven yapıldığı gerekçesiyle feragat edildiği gözetildiğinde davalının kötüniyetli ve kusurlu olduğundan bahsedilemez. Bu nedenle mahkemece, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.